Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/6410 E. 2015/8897 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6410
KARAR NO : 2015/8897
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasında … Asliye Ticaret Mahkemesi ve … Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, kredi kartı üyeliğinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemesince; tarafların tacir olmadığı uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Tüketici Mahkemesi ise; 01/03/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanununun 44/2 maddesinde “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı HUMK’nun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” denmektedir. Bu düzenleme ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davaların genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiş olup görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
01/03/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesine göre; “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesinde ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir.
6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu hüküm, mülga 4077 sayılı Kanunun 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır. Bundan böyle, 6502 sayılı Kanunun tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile içeriği az yukarda yer alan 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle yukarda sayılan sözleşme ve işlemler tüketici mahkemesinin görev alanına girmiştir.
Tüm bu nedenlerle 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan kart hamilleri aleyhine açılacak davaları 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünün de artık uygulanma imkanı kalmamıştır. Anılan Kanun gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir.
Somut olayda, davacı vekili kredi kartı alacağının tahsili için kart hamili aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş olup, dava tarihi olan 30/10/2014 tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında uyuşmazlığın İzmir 8. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.