Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/6261 E. 2015/9316 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6261
KARAR NO : 2015/9316
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/03/2015
NUMARASI : 2014/135-2015/16

Taraflar arasındaki menfi tespit davasında Bakırköy 10. Asliye Ticaret ve Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, taraflar arasında yapılan franchise sözleşmesi uyarınca davacının taşınmazına konulan ipotek nedeni ile borçlu olmadığının tepitine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemesince, sözleşmenin temelinin Franchise verenin kendisine ait fikri ve sınai hakları kullandırması olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi tarafından ise, fikir ve sanat eserlerine ilişkin bir hak iddiası bulunmadığı ve fikrî ve sınaî haklar mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
5846 sayılı FSEK’nın 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usûllere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.
Somut olayda; davacı tarafça, Franchise Sözleşmesi uyarınca kendi taşınmazı üzerine ipotek konulduğunu, taşınmaz ihalesinin yapıldığını, oysa davalıya bir borcu bulunmadığını belirterek boçlu olmadığının tespitini istenmiştir. Bu durumda, sözkonusu sözleşme ile kullanılmasına izin verilen markadan kaynaklanan bir uyuşmazlık mevcut olmayıp, davalının taşınmazını konulan ipotekten dolayı başlatılan icra takibi gereğince davacının borçlu olmadığının tespiti talep edildiğine göre, uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanma yeri bulunmadığı ve dolayısıyla uyuşmazlığın genel mahkemelerin görevi dahilinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davaya bakma görevinin genel mahkemenin görevi dahilinde olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Bakırköy 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.