Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/620 E. 2016/135 K. 12.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/620
KARAR NO : 2016/135
KARAR TARİHİ : 12.01.2016

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Andırın Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 05/08/2014
NUMARASI : 2012/247-2014/118
DAVACI : Hazine
DAVALILAR : Y.. T.. ve müşterekleri
KATILAN : Orman Yönetimi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve katılan Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2009 yılında yapılan kadastro sırasında Andırın ilçesi Torlar köyü 101 ada 14 parsel sayılı 1.506,59 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalıların mirasbırakanı Ali oğlu A.. T.. adına tespit edilmiştir.
Hazine, Mayıs 1939 tarih 134 sıra nolu tapu kaydına tutunarak 101 ada 14 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, kaçak yitik kişilerden kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle Orman Yönetiminin davasının kabulüne, Hazinenin davasının reddine, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı Hazine ve davalılardan M.. T.. tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.09.2011 gün ve 2011/4885 E. – 2011/9901 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…mahkemece taraf teşkili yöntemince sağlanmadan, dahili davalıların delil ve belgelerini bildirmelerine olanak tanınmadan karar verildiği, savunma haklarının kısıtlandığı, bu sebeple tespit maliki A.. T..’in mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin usulünce tebliğ edilip davaya yeralmalarının sağlanması, delil ve belgeleri istenip ondan sonra işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi, kabule görede hüküm yerinde parsel numarasının yanlış yazılması ve Hazinenin dayandığı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle birlikte getirtilmeden karar verilmesinin doğru olmadığına…” değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, yerel bilirkişi anlatımlarına göre A.. T.. ve mirasçıları tarafından 40 – 45 yıl süreyle kullanıldığı, davalıların tutundukları 13.785 m2 yüzölçümlü pay tapusunun miktarının kök tapu ile aynı olduğu, davalıların 1/4 pay tapusuna karşılık gelen kesiminin davalı yerin yüzölçümünden fazla olduğu, tapunun başka parsele revizyon görmediği gerekçesiyle Hazine ve Orman Yönetiminin davasının reddine, taşınmazın A.. T.. mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve katılan Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi yapılan inceleme, araştırma ve uygulamada hükme yeterli değildir. Temyize konu dosyada bulunan delil ve belgelerden ayrıca Dairede temyiz incelemesi yapılan Torlar köyü 101 ada 7 sayılı parsele ilişkin Andırın Kadastro Mahkemesinin 2009/920 E. – 2013/178 K. sayılı dosyası içinde bulunan belgelerden; davalı kişilerin tutundukları 716 sayılı Borçlanma Kanunu hükümlerine göre Hazinenin satışı ile oluşturulan Nisan 1948 tarih 5 sıra numaralı sicilden gelen Eylül 1960 tarih 15 sıra nolu pay tapu kaydının kökünün Hazinenin tutunduğu Teşrini Sani 926 tarih 136 sıra nolu tapu kaydı olduğu, anılan tapunun miktarının 15 dönüm, doğusunun ve kuzeyinin Cebel Eteği, batısının tarikam, güneyinin dere okuduğu, cinsinin arazi milli tarla olduğu, iktisabında “ tarlanın Şivilgi karyesinden E.. oğlu B..’ün malı iken hududu milli haricine gitmesi hasebi ile Tasfiye Kanunu Ahkamına Tevfikan Meclisi İdarenin 25 Kanuni Sani 926 tarih 42 numaralı kararı ile tespit heyeti tarafından tutulan defter mucubince Hazineyi Maliyeye intikalen tashihan “ denildiği, geldisinin bulunmadığı, gittisinin K.Sani 940 tarih 1 ve Nisan 948 tarih 5 nolu tapu kayıtları olduğu, kök tapudaki 1/4 payın 716 sayılı Borçlanma Kanunu uyarınca borçlanma suretiyle Ali oğlu M.. T..’e verildiğinden anılan kişi adına Ocak 1940 tarih 1 nolu tapunun oluştuğu, gittisinin bulunmadığı, yine Hazineye ait kök tapudaki 1/4 payın 716 sayılı Borçlanma Kanunu uyarınca borçlanma yoluyla Mustafa oğlu Kara Ahmet’e verildiğinden anılan kişi adına Nisan 1948 tarih 5 sıra nolu tapu kaydının oluştuğu, tapu maliki Kara Ahmet’inde borçlanma yoluyla Hazine’den aldığı 1/4 payı Eylül 1960 tarihinde Ali oğlu A.. T..’e hibe ettiği, böylelikle 1/4 paya ilişkin Eylül 1960 tarih 15 sıra nolu tapunun Ali oğlu A.. T.. adına oluştuğu, bu kaydın gittisinin bulunmadığı ve revizyon görmediği, Hazineye ait kök tapudaki 2/4 payın halen Hazine üzerinde bulunduğu, hükme dayanak yapılan fen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda Hazinenin ve davalıların tutundukları tapu kaydının davalı yer ile dava dışı 101 ada 2 , 3, 4, 5, 6, 8 ilâ 16 ve 102 ada 4, 5, 6 ve 7 sayılı parselleri bir bütün olarak kapsadığının belirtildiği, 101 ada 7 parsel sayılı 4.398,97 m2 yüzölçümlü taşınmazın senetsiz ve belgesizden zilyetliğe istinaden davalıların mirasbırakanı A.. T.. adına tespit edildiği, Hazinenin Mayıs 1939 tarih 134 sıra nolu tapu kaydına dayanak dava açtığı, Orman Yönetiminin davaya katıldığı, davalıların 716 sayılı Borçlanma Kanunu hükümlerine göre Hazinenin satışı ile oluşturulan Nisan 1948 tarih 5 sıra numaralı sicilden gelen Eylül 1960 tarih 15 sıra nolu pay tapu kaydına tutundukları, Andırın Kadastro Mahkemesince 2009/920 E. – 2013/178 K. sayılı ilâmla taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, Hazine ve M.. T..’in temyizleri üzerine Dairenin 2015/11939 – 2015/12973 K. sayılı ilâmıyla birleştirme ve araştırma bozması yapıldığı, 102 ada 7 parsel sayılı 2.633,55 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden davalıların mirasbırakanı Ali oğlu A.. T.. adına tespit edildiği, itirazsız kesinleştiği, 101 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden davalıların mirasbırakanı Ali oğlu A.. T.. adına tespit edildiği, Hazine tarafından temyize konu dosyadaki iddialarla dava açıldığı, Orman Yönetiminin davaya katıldığı, Andırın Kadastro Mahkemesince 101 ada 10 parselin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, temyiz edilmeksizin kesinleştiği, 101 ada 2, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 11, 12, 13, 15 ve 16 ile 102 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden dava dışı kişiler adlarına tespit edildiği, Hazine tarafından temyize konu dosyadaki iddialarla dava açıldığı, Orman Yönetiminin 101 ada 2, 4 ve 11 parseller dışındaki davalara orman sayılan yer iddiasıyla katıldığı, İbrahim, Halit ve Mustafa Temiz’in 101 ada 6, 8, 12, 16 ve 102 ada 4 parsellerin ortak muristen ırsen intikal ettiği, kendilerininde paylarının bulunduğu iddiasıyla dava açtıkları, Andırın Kadastro Mahkemesince Hazine ve gerçek kişiler tarafından aynı parsellere yönelik açılan davaların birleştirildiği, 101 ada 3, 9 ve 13 parsel sayılı taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tescillerine karar verildiği, 101 ada 13 parsele ilişkin kararın Hazinenin temyizi üzerine yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmak suretiyle, 101 ada 3 ve 9 parsellere ilişkin hükümlerin ise temyiz edilmeksizin kesinleştikleri, 101 ada 2, 4 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verildiği, temyiz edilmeksizin kesinleştikleri, diğer parsellerin orman niteliği ile Hazine adına tescillerine karar verildiği, temyizler üzerine bozulduğu, 101 ada 5 ve 15 parsel sayılı taşınmazların Kadastro Mahkemesinin 2013/69
esasında, 101 ada 6, 8,12, 16 ve 102 ada 4 parsellerin Kadastro Mahkemesinin 2012/162 Esasında davalı oldukları, İ.. H.. ve M.. T..’in 716 sayılı Borçlanma Kanunu hükümlerine göre Hazinenin satışı ile oluşturulan Ocak 1940 tarih 1 nolu tapu kaydına, temyize konu davada ve 101 ada 14 parsele ilişkin davada davalıların 716 sayılı Borçlanma Kanunu hükümlerine göre Hazinenin satışı ile oluşturulan Nisan 1948 tarih 5 sıra numaralı sicilden gelen Eylül 1960 tarih 15 sıra nolu tapu kaydına, Hazinenin dava dışı bir kısım parseller yönünden Teşrini Sani 926 tarih 136 sıra nolu tapu kaydına tutundukları, dayanak tapu kayıtlarının aynı kökten gelen pay tapusu oldukları, kişilerin dayandıkları tapu kayıtlarının kökünün Hazinenin dava dışı bir kısım parseller yönünden tutunduğu Teşrini Sani 926 tarih 136 sıra nolu kök tapu kaydından 716 sayılı Borçlanma Kanunu uyarınca satışlar yoluyla oluştuğu, Hazinenin temyize konu dosyada ve dava dışı bir kısım parsellerde Mayıs 1939 tarih ve 134 sıra nolu tapu kaydına tutunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda parsel bazında ayrı ayrı dava dosyalarında inceleme yapılarak sonuca ulaşma imkanı bulunmamaktadır. Diğer taraftan dayanak tapu kayıtlarının haritasının bulunup bulunmadığı tapu müdürlüğünden sorulmamış, var ise haritası getirtilip uygulanmadan karar verilmiştir.
O halde; mahkemece, dava ve usûl ekonomisi bakımından aynı kökten gelen tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı iddia edilen 101 ada 5, 6, 7, 8, 12, 14, 15 ve 16 ile 102 ada 4 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin derdest olan dava dosyaları birleştirildikten ve dayanak tapu kayıtlarının var ise haritası tapu müdürlüğünden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi durumunda, yerel bilirkişi, zirai bilirkişi, fen bilirkişisi, hayatta iseler kadastro tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları huzuruyla yapılacak keşifte dayanak tapunun haritası var ise 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesi uyarınca kapsamının belirlenmesi, haritası yok veya uygulanma kabiliyeti bulunmuyor ise dayanak tapuların pay tapusu olduğu ve değişebilir sınırlar içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, dayanak belgelerin lehe olduğu kadar aleyhede delil teşkil edecekleri gözetilmeli, taşınmazların kapsamı, tapu kayıt miktarı kadar yer (haritası var ise haritanın kapsamı içinde kalan bölüm) orman veya ormandan açma değilse, dayanak tapu pay tapusu olduğundan 2/4 payda halen Hazine üzerinde bulunduğundan tapu kaydının kapsamı içinde kalan bölüm yönünden Hazine ve tapu maliki gerçek kişilerin mirasçıları adlarına paylı mülkiyet üzere (tapu kaydındaki payları oranında) tescile karar verilmeli, tapu kayıt miktar fazlasının (haritası var ise haritanın kapsamı dışında kalan kesimin) sınırdaki eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı düşünülmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin ve katılan Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.