Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/6019 E. 2015/9303 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6019
KARAR NO : 2015/9303
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2015
NUMARASI : 2014/1310-2015/84

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında Konya 2. Asliye Hukuk ve Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye ticaret mahkemesi ise, takibe konu bononun zamanaşımına uğraması nedeniyle adi senet hükmünde olduğunu, davalı tarafın tacir olmayıp davanın da mutlak ticari dava olmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda davacı vekili, davalının araçlarına yakıt alımı için davacı şirket ile anlaştığını, belirli aralıklarla yakıt almasına rağmen bedelini ödemediğini, bu bedellerin tahsili için davalı hakkında yaptığı genel haciz yolu ile takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 661. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacak, temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir. O ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü de davacı tarafa aittir. Hukuk Genel Kurulunun 4.4.2007 gün ve 2007/13-153 E. 2007/183 K. sayılı kararında da benimsendiği gibi “Zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.” Buna göre zamanaşımına uğramış bir bono, kambiyo senedi vasfını yitireceğinden, eldeki uyuşmazlığın da kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda, davalının tacir olmamasına ve davanın da mutlak ticari nitelikte bulunmamasına göre uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.