Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/5746 E. 2016/3874 K. 04.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5746
KARAR NO : 2016/3874
KARAR TARİHİ : 04.04.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… köyü eski 257, yeni 107 ada 172 parsel sayılı taşınmaz, 20274 m2 yüzölçümüyle tarla niteliği ile davalı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı … Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen … sınırları içinde kaldığı, öncesi itibarıyla ve halen … sayılan yer olduğu iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile … niteliğiyle … adına tapuya tesciline, elatmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın (A) harfi ile işaretli 5734 m2 ve (C) harfi ile işaretli 7339 m2 bölümünün tapu kaydının iptali ile … niteliğiyle … adına tesciline, bu bölümlerde davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, … savına dayalı olarak açılan tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp 1947 yılında kesinleşen … kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma işlemi, 1958 yılında arazi kadastrosu, 21/11/1991 tarihinde ilân edilip kesinleşen, sınırlaması yapılmamış …ların kadastrosu ve evvelce sınırlaması yapılmış …larda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşen … sınırı içinde kaldığı, (C) harfi ile işaretli bölümünün ise eylemli … olduğu gerekçesiyle karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki; uzman bilirkişi tarafından taşınmazda meşe ve kestane ağaçları bulunduğu açıklanmış ve buna ilişkin güncel uydu fotoğrafı eklenmiş ise de; ağaçların yaşı, sayısı, dağılımı konusunda ziraat uzmanına inceleme yaptırılmamış, yöreye ait en eski tarihli resmî belgelerdeki konumu da belirlenmemiştir.
Kural olarak, bir yerde kesinleşen … kadastro çalışması varsa, o yerin … olup olmadığı, kesinleşen … kadastro haritasının uygulanması sonucu belirlenir ise de; bu sınırlandırmada 4785 sayılı Kanun hükümlerinin nazara alınmış olması halinde sağlıklı çözüme ulaşılır. Zira, 3116 sayılı Kanun sadece devlet …larını belirlemiş olup, bu kanuna göre, 13/07/1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu oluşup kesinleşen tahdit haritaları, … olarak sınırlandırılan alanların bu niteliğini kesinleştirmekle birlikte … sınırları dışında kalan taşınmazların … niteliğini ve hukukî durumunu saptamakta yetersiz kalır. Bu
şekildeki taşınmazların … olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi ve ilk … kadastrosunun yapıldığı sırada taşınmazın hukuken … olup olmadığının tespiti önemlidir ki bu da 1945 yılından öncesini gösteren, yöreye ait en eski tarihli memleket haritasının incelenmesiyle mümkün olacaktır.
O halde; mahkemece, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç yüksek … mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve bu haritanın yapımına esas alınan en eski tarihli (varsa 1945 öncesi) hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steoroskop aletiyle üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, ziraat uzmanından taşınmazın bitki örtüsü, toprak yapısı, üzerindeki ağaçların sayısı, yaşı, taşınmazdaki dağılımı, kapalılık oranını gösteren bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, öncesi itibarıyla … sayılmayan yerlerden ise 1958 yılındaki genel kadastrodan itibaren özel mülk olarak tapuda kayıtlı bir yerin bu tarihten sonra çevreden tohumlama yolu ile …laşmasının taşınmazı kamu malı … haline getirmeyeceği, bu nedenle taşınmazda bulunan ağaçların yaşının tespitinin önemli olduğu gözönünde bulundurulmalı, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule göre de; Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir el atma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte, dava konusu taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlı olup, davalının haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve elatmanın önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, mahkemece elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümü yönünden talebin kabulü yolunda hüküm kurulması da usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/04/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.