Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/5608 E. 2015/10441 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5608
KARAR NO : 2015/10441
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa 3. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2014
NUMARASI : 2014/2-2014/2313
DAVACILAR : A.. U.. – C.. U..
DAVALILAR : S.. A.. – N.. Y..
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın tahsiline ilişkin davada Bursa 6. Asliye Hukuk ve Bursa 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici Mahkemesi tarafından ise; dava konusu sözleşmeye konu devre mülklerin satın alınma nedeninin kişisel ihtiyaç için olmayıp ticari olduğu, bu nedenle davacıların tüketici sayılamayacakları gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, Kanunun 3. maddesinde “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
4077 sayılı Kanunun 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğinden kaynaklandığı, dava konusu yapılan 0595-0596-0597-0476 seri numaralı devre mülk sözleşmelerine konu yerlerin ilk olarak barter yoluyla dava dışı Ü.. A.. tarafından alındığı, daha sonra ise toplam 10 adet devremülkün davacı A.. U..’a devredildiği anlaşılmaktadır. Davacı A.. U.. tarafından temin edilen 10 adet devre mülkün devralınması, davalı şirket ile yapılan 0595-0596-0597 seri numaralı devre mülk sözleşmelerinin alıcısının T.. A… Nalburiye …Ltd.Şirketi olması, satın alınma nedeninin kişisel ihtiyaç için olmayıp ticari olduğunu ve davacıların tüketici sayılamayacaklarını gösterdiğine göre uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.