Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/5604 E. 2016/1111 K. 28.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5604
KARAR NO : 2016/1111
KARAR TARİHİ : 28.01.2016

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

M.. ili, D… ilçesi, Y… köyü 101 ada 4 parsel sayılı 6.587,34 m2 yüzölçümlü taşınmaz, tapuda orman vasfıyla …si adına hükmen tescillidir.
Davacılar … …, … … …, … … 29/11/2012 havale tarihli dava dilekçelerinde davalı … … adına tapuda kayıtlı Y… köyü 101 ada 1, 4 ve 5 sayılı orman parseli içerisinde kalan ve yararlarına zilyetlikle edinme koşulları oluşan taşınmazların, … … adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır.
Yargılama sırasında davacı … … 101 ada 4 parseli, … … … 101 ada 5 parseli, … …ise, 101 ada 1 parseli dava ettiğini belirtmesi üzerine, mahkemece; davacı ve dava konusu edilen parsel bazında tefrik kararı verilmiş, eldeki dosyada davacı … …’in 101 ada 4 parsele ilişkin davası yönünden davanın kısmen kabulüne Y…. Köyü 101 ada 4 nolu parselin fen bilirkişisi … … …’ın 11/12/2013 tarihli rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterdiği 6083,98 m2’lik yerin … … adına olan tapu kaydının iptali ile davacı … … adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen yere yönelik açtığı davanın reddine karar verilmiş, davalılar … … ve O… Y… tarafından taşınmazın (C) bölümüne yönelik olarak temyiz edilen hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.10.2014 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Dosya aslı bu dosya içinde yer alan Dargeçit Kadastro Mahkemesinin … sayılı kararı ile; çekişmeli 101 ada 4 parsel sayılı kadastro sırasında … … adına belgesizden tarla olarak tesbit gören taşınmazın O… Y… açtığı dava neticesinde orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle … … adına tesciline karar verildiği, kararın 23/05/2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Kesin hüküm HUMK’nın 237. maddesinde (HMK’nın 303. maddesi) düzenlenmiştir. Kesin hükmün varlığından söz edilebilmesi için davanın taraflarının, konusunun (müddeabihinin) ve dava sebeplerinin yani davada dayanılan vakıaların aynı olması gerekir. Kesin hüküm, mahkemeleri davanın taraflarını, cüzi ve külli haleflerini (akdi ve ırsi ardıllarını), tüm kurum ve kuruluşları bağlar.
Kadastro mahkemesi dosyası içindeki … …’e ait nüfus cüzdanı örneği üzerinden nüfus kayıtlarına dayalı olarak yapılan araştırmaya göre; temyize konu dosya davacısı … …’in kadastro mahkemesindeki dosyada davalı olan … …’in oğlu olduğu ve keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarına göre dava konusu taşınmazın … …’in kullanımında iken, paylaşım sonucu davacı … …’e kaldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle; mahkemece, … …’in külli halefi olan … …’in açtığı davasının kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Bozma ilâmına uyulmasının ardından mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.