Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/5503 E. 2016/2062 K. 22.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5503
KARAR NO : 2016/2062
KARAR TARİHİ : 22.02.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … vekili 23/12/2010 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği İlmiye Köyünde bulunan ve yaklaşık 500,00 m² yüzölçümünde olan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, müvekkilinin taşınmazı 09.10.2010 tarihinde … ve …’den satın aldığını, satın aldığı kişilerin zilyetliğinin 20 yıldan fazla olduğunu ve böylece eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili lehine oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiş; …, Medenî Kanunun 713/6. maddesi gereği çekişmeli taşınmazın … adına tescili istemiyle karşı talepte bulunmuştur.
Mahkemece; davacı …’ın davasının kabulüne ve 27.05.2011 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 529,49 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı …nin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/02/2013 tarih ve 2012/12014 – 2013/1248 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, 1993 yılında kesinleşen orman kadastrosuna ait tutanaklar ve harita dosyaya getirtilmediğinden ve bilirkişi raporuna uygulanan hava fotoğrafı eklenmediğinden orman bilirkişi raporu denetlenemediği gibi krokiye göre taşınmazın batısında dere olduğu halde jeolog bilirkişiden rapor alınmadığı ve dava konusu taşınmazın 1979 yılında yapılan tapulama çalışmalarında neden tapulama harici bırakıldığı sorulmadığı, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları getirtilerek bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmadığı belirtilerek; kesinleşen orman kadastrosuna ait tüm tutanaklar ve haritası, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları, taşınmazın neden tapulama harici bırakıldığı sorularak alınacak cevap ile komşu parsellere ilişkin kadastro tespit tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen … Bakanlığı (… İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, getirtilen belgeler ile usûlüne uygun şekilde orman ve zilyetlik araştırması yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması, yapılacak araştırma sonucu davacı gerçek kişi yararına zilyetliğe dayalı olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı yolu ile kazanım koşullarının oluşmadığı belirlendiği takdirde karşı davacı …nin Medenî Kanunun 713/6. maddesi kapsamında karşı tescil talebi bulunduğu dikkate alınarak talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davaya konu taşınmazın evveliyatının orman olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 27/09/1993 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılan tapulama çalışması ise 1979 yılında kesinleşmiş olup, çekişmeli taşınmaz bu çalışmada tescil harici bırakılmış, ancak paftasına tescil harici bırakılma nedeni yazılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın evveliyatı itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu gibi, ziraatçı bilirkişi raporuna göre de, hali hazırda imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğu ve böylece çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılması mümkün olmayan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı … vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.