YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5287
KARAR NO : 2016/2090
KARAR TARİHİ : 22.02.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1977 yılında yapılan tapulama sırasında Karaoyumca köyü 704 sayılı 6795,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 12 Ağustos 1942 tarih 48 sıra numaralı tapu kaydı ve bu kaydın gittilerine dayanılarak tarla niteliğiyle dava dışı … adına tespit edilmiş; dava dışı…’un itirazı; tapulama komisyonunca reddedilmesi üzerine, tapulama tespiti gibi tapuya tescil edilmiştir.
Davacı … Yönetimi vekili, 21/02/2012 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu Karaoyumca köyü 704 sayılı parselin kısmen kesinleşen … kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, taşınmazın tahdit içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptali ile … vasfıyla … adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve dava konusu… köyü 704 sayılı parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A4 ve B2) ile gösterilen sırasıyla 39,22 m² ve 370,62 m² yüzölçümündeki bölümlerin tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin … vasfıyla … adına tesciline ve bu alanlara vaki müdahalenin men’ine karar verilmiş, davalı … vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/11/2013 tarih ve 2013/9303 – 2013/10835 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “… Kadastro Mahkemesinin 1999/125 E. – 2000/43 K. sayılı dosyasında davacı … Yönetimi tarafından çekişmeli taşınmazın … sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava konusu yerin ilk maliki…’a karşı 6 aylık sürede … kadastrosuna itiraz davası açıldığı; yapılan yargılama sonucu mahkemece, eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğraflarında …lık alanda kalan bölümleri yönünden davanın kısmen kabul edilerek çekişmeli 704 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 1277,02 m²’lik kısmına yönelik … tahdit işlemi ve tapu kaydının iptaliyle başka parsel numarası ve … niteliğiyle … adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 5697,98 m²’lik kısmının 704 parsel numarası ile davalı… adına tapuya tesciline karar verildiği, temyiz üzerine verilen kararın onanarak 29.11.2000’de kesinleştiği, çekişmeli taşınmazın daha sonra 2009 yılında satış suretiyle davalı …’a devredildiği ve halen ilgili adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacı … Yönetiminin kesinleşen … kadastrosuna dayanarak açtığı davanın, kesin hükmün varlığı dikkate alınarak tarafları ve ardıllarını bağlayacağı gözönüne alınmak suretiyle HMK’nın 303. maddesi gereğince reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçelerle kısmen kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen … kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 13.10.1998 – 13.04.1999 tarihleri arasında ilânı yapılarak kesinleşen … kadastrosu bulunmaktadır.
Her ne kadar mahkemece, Dairenin 28/11/2013 tarih ve 2013/9303 – 2013/10835 sayılı bozma kararına uyularak, bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de, Dairenin yazılı şekilde bozma kararı maddi yanılgıya dayalıdır. Şöyle ki, Dairenin bozma kararında kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen Kadastro Mahkemesinin 1999/125 – 2000/43 sayılı kararına konu … sınırlamasına itiraz davasının davacısı … Yönetimi olup, bu mahkemede görülen davada parselin batısında yer alan ve tahdit dışında bırakılan bölümü dava konusu yapılmış olup, yapılan yargılama ile bu bölüm parselden ifraz edilerek … niteliği ile tapuya tescil edilmiştir. Temyize konu eldeki bu dosyada ise; dava konusu edilen yer parselin doğu kısmında yer alan ve kesinleşen tahdit içinde kaldığı iddia edilen bölümdür. Yani, Kadastro Mahkemesinde görülen … tahdidine itiraz davasında, davayı açan … Yönetimi olduğu için çekişmeli parselin tahdit içinde kalan bölümü değil tahdit dışında bırakılan bölümü dava konusu olmuştur. Nitekim komşu 701 ve 705 sayılı parseller hakkında da yerel mahkemece kadastro mahkemesi kararları kesin hüküm kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, dairece yukarıda açıklandığı şekilde davaların konuları aynı olmadığından kadastro mahkemesi kararlarının kesin hüküm teşkil etmediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararları bozulmuştur. (sırasıyla … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/07/2012 gün, 2012/122-2012/372 ve 10/07/2012 gün, 2012/125 – 2012/380 sayılı kararları ve Dairenin sırasıyla 15/04/2013 gün, 2012/15454- 2013/4355 ve 08/04/2013 gün ve 2012/14785- 2013/3902 sayılı kararları)
Dairenin, aynı parsel hakkında … Kadastro Mahkemesinde görülen … sınırlamasına itiraz davasının taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu yönündeki kabulü maddi yanılgıya dayalı olduğundan taraflar lehine usûlî kazanılmış hak oluşturmaz. Bu nedenle, mahkemece taşınmaz başında fen ve … bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak, taşınmazın kesinleşmiş tahdit hattı içinde kalan kısımları tespit edilerek, bu kısımların tapu kaydının iptali ile … niteliğiyle … adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.