Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/5174 E. 2015/10449 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5174
KARAR NO : 2015/10449
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2014
NUMARASI : 2014/150-2014/84
DAVACI : S.. A..
DAVALI : B.. Sağlık ve Spor Yatırım ve Tic. A. Ş.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasında İstanbul Anadolu 20. Asliye Ticaret ve İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Dava, taraflar arasında yapılan franchise sözleşmesinin hükümsüz olduğu iddiasıyla ödenen bedelin iadesi ile davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK’dan kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın ticari hak ve alacaktan kaynaklandığı, fikir ve sanat eserlerine ilişkin bir hak iddiası bulunmadığı ve Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
5846 sayılı FSEK’nın 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.
Somut olayda davacı, davalı ile “BFİT” markası için aralarında franchise sözleşmesi imzaladıklarını ve sözleşme ile birlikte Bfit spor merkezini devraldığını, ancak devralınan yerin konut tahsisli olduğu, bu sebeple işyerinin faaliyete geçmediğini, haklı nedene dayalı olarak sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek sözleşmenin feshi nedeniyle verilen bedellerin iadesi ile davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
Bu durumda, söz konusu sözleşme ile kullanılmasına izin verilen markadan kaynaklanan bir uyuşmazlık mevcut olmayıp, aynı sözleşmenin feshine yönelik hükümlere dayalı olarak talepte bulunulduğuna göre, uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanma yeri bulunmadığı ve dolayısıyla uyuşmazlığın genel mahkemelerin görevi dahilinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakma görevinin genel mahkemenin görevi dahilinde olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.