Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/5089 E. 2015/10462 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5089
KARAR NO : 2015/10462
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasında … Asliye Hukuk ve … Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kaçak su kullanımına dayalı olarak tutulan tutanaklardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, talebin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici Mahkemesi ise, su kullanımının işyerine ait olduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi niteliğinde olmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2-(1) maddesinde “tüketici işlemlerinin” ve “uygulamalarının” kapsam dahilinde olduğu belirtilmiştir. Böylece, kamu tüzel kişileri ve dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerin, tüketicilerle sözleşme imzalamadan önce, sözleşmenin kurulması esnasında ve sözleşme imzalandıktan sonra yaptıkları uygulamalar da Kanun kapsamında değerlendirilecektir.
Aynı Kanunun 3/l-(l) maddesinde, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemini;
3/1-(d) maddesinde, Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu;
3/1-(k) maddesinde de, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ya da tüzel kişiyi,
ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı, kaçak su kullanımına dayalı olarak tutulan tutanaklardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Taraflar arasında abonelik ilişkisi kurulmuş olup, taraflar arasında yapılan abonelik sözleşmesinin işyeri aboneliğine ilişkin olduğu, su aboneliğinin ticari veya mesleki faaliyet kapsamında kullanıldığı nazara alındığında taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı, davacının da tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.