Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/4644 E. 2015/8546 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4644
KARAR NO : 2015/8546
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tespit davasında … Asliye Hukuk Mahkemesi ve … Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Dava, tapu kayıt maliki ile veraset ilamındaki kök murisin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Asliye hukuk mahkemesi tarafından, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarının, 6100 sayılı HMK’nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden olduğu ve sulh hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, bu tür davalarda mülkiyet aktarımına sebebiyet verilebileceğinden çekişmesiz yargı işleri içinde görülemeyeceği, davanın tapu kaydında malik görünen kişi ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir.
Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesine göre; “Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır…” hükmü ile “ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hâkimin re’sen harekete geçtiği haller… ” olmak üzere bu üç ölçütle çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenerek, mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından kanun maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilmelidir.
Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasında, davacı taraf tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep etmekte olup bu tür davalarda hasım gösterilen … Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. … Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir.
Davacının yukarıda belirtildiği gibi davada tapu kayıtlarının malik hanesindeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun biçimde tespiti (düzeltilmesi) dışında ileri sürebilecekleri herhangi bir hakları da bulunmamaktadır. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesi mümkün olmaktadır.
Bu değerlendirmelere göre, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup, niteliği itibariyle tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarından başka bu tarife uyacak bir dava türü de bulunmamaktadır. Aynı Kanunun 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra 28/03/2013 tarihinde açılan dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmayıp, tapuda kayıt maliki olarak görünen “… kızı …” ile … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/421 E. ve 422 K sayılı veraset ilâmlarında ki mirasbırakan “… kızı …’ın” aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Tapu kayıt maliki ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olmadığı tespit edildiği takdirde dahi dava kendiliğinden tapu iptali ve tescile dönüşmeyecektir. İstem bu haliyle çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğundan … Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.