Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/464 E. 2015/11657 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/464
KARAR NO : 2015/11657
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/09/2014
NUMARASI : 2013/437-2014/426
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALI : A.. Koleji Eğitim Tesisleri A.Ş.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı A.. Koleji Eğitim Tesisleri A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Tapuda davalı adına kayıtlı olan eski D.. köyü 1125 sayılı 11000 m² yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 27921 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 10745.39 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihlerinde ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
Orman Yönetimi 08.07.2010 tarihinde, parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, tekrar orman sınırları içinde kaldığı savıyla açılan davanın hukuki değer taşımayacağı, çekişmeli parselin yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenilemede ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tabi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu D.. köyü 27921 ada 1 sayılı parselin 10745.39 m2 olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/11/2011 gün ve 2011/7373 – 13520 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece önceki kararda direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/12/2012 tarih ve 2012/20 – 980 – 2012/1248 sayılı kararı ile mahkemenin direnme kararı kaldırılmıştır. Dava dosyası kadastro mahkemesinin 2013/46 Esas sayılı dosyasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucunda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmaların Kanun ve teknik ölçülere uygun olduğu anlaşıldığından davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, taşınmazın sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, tapu iptali ve tescil istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, dava dosyası tapu iptali ve tescil istemi yönünden asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır.
Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın kabulüne, D.. köyü 27921 ada 1 parsel (eski 1125 parsel) numaralı taşınmazın 18/03/2014 tarihli fen bilirkişi krokisinde kırmızı taralı olarak gösterilen 464,39 m²’lik bölümün orman sınırları içinde kaldığı anlaşılmakla tapusunun iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit ve dava tarihinden önce 1946 yılında 8 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp 14.05.1980 tarihinde, komisyon çalışmaları da 11.03.1981 tarihinde ilân edilerek, itirazsız yerlerde 14.05.1981, itirazlı yerlerde ise 11.03.1981 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi, 23.12.1988 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması da vardır.
Dosya içeresindeki bilgi ve belgelerden; Ahmet Keser tarafından Hazine, Orman Yönetimi ve Duacı köyüne husumet yöneltilerek açılan tapusuz taşınmazın tescili davası sonucunda Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/11/1991 gün ve 1991/6-943 sayılı ilâmıyla davanın kabulüne, – sınırları ilamda yazılı – 11000 m² miktarındaki taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği, 21/12/1993 tarih ve 6022 yevmiye numarası ile hükmün infaz edilerek taşınmazın 1125 parsel numarasıyla Ahmet Keser adına tapu kaydının oluştuğu, 06/05/1998 yılında yapılan satış ile davalı A.. Koleji Eğitim Tesisleri A.Ş. adına sicilin oluştuğu, 2010 yılında yapılan uygulama kadastrosunda çekişmeli taşınmaza 27921 ada 1 parsel numarası verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; yukarıda belirtilen Orman Yönetiminin de taraf olduğu tescil hükmü ile taşınmazın tapu kaydı oluştuğu anlaşıldığından anılan mahkeme kararının davanın esasına girilmesine engel teşkil eden ve dava şartlarından (HMK’nın 114/ı m.) olan kesin hüküm niteliğinde (HMK’nın 303 m.) olup olmadığı değerlendirilmemiş ve tescil ilâmı yöntemince uygulama kadastrosu ile oluşan çapa uygulanarak çekişmeli taşınmazın tamamını kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiştir.
Mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/11/1991 gün ve 1991/6-943 sayılı dosyası bulunduğu yerden getirtilip taraflar arasında HMK’nın 303 m. uyarınca kesin hüküm niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeli; kesin hüküm niteliğinde olduğu belirlenmesi halinde önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman ve iki harita mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, 08/11/1991 gün ve 1991/6-943 sayılı ilâm ve dayanak krokisi 27921 ada 1 parsel sayılı taşınmaza uygulanmak suretiyle uygulama kadastrosu sonucu oluşan çapın hangi bölümünün tescil ilâmı kapsamında kaldığı belirlenip bu bölüm yönünden kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmeli; çekişmeli taşınmazın tescil ilâmı kapsamında kalmayan bölümü bulunduğu veya tescil ilâmının kesin hüküm niteliğinde bulunmadığının tespit edilmesi halinde, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 – 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.