Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/4596 E. 2015/10331 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4596
KARAR NO : 2015/10331
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/01/2015
NUMARASI : 2014/461 – 2015/1

Taraflar arasındaki davada İstanbul 1. Tüketici Mahkemesince görevsizlik, İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesince yetkisizlik ve İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, davacı ile davalı yüklenici arasında düzenlenen, harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satılan bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İstanbul 1. Tüketici Mahkemesince, davacı tarafından, yapılacak inşaattan iki adet daire satın alındığı, satış sözleşmesinin resmî şekle uyulmadan yapıldığı, bu nedenle uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesince, taşınmazın aynından kaynaklanan davada İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesince, sözleşmede, resmî şeklin toprak sahibi tarafından yapılacak satışta aranacağı, satışı taahhüt edilen bağımsız bölümün, mesken niteliğinde ve ticari amaç gütmeyen davanının da tüketici olduğu, uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu ve tüketici mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra Kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde “mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
4077 sayılı Kanun uyarınca gerçek yahut tüzel kişilerin satıcı sıfatına sahip olması için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olması, yahut asıl yüklenici konumunda bulunması şeklinde bir şart bulunmamaktadır.
Dosya kapsamından, davacı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, yüklenici davalı M.. Ş.. arasında, dava konusu bağımsız bölümün satışı konusunda harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği ve davacı tarafından, tapuda devri yapılmayan bu bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil istendiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, konut satım sözleşmesine davalı ihtiyaç amacıyla satınalınan bir adet konut satışından kaynaklandığı, bu sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığının görevli mahkemece değerlendirileceği ve davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalıların ise, kanunun yaptığı “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.