Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/4574 E. 2016/12387 K. 20.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4574
KARAR NO : 2016/12387
KARAR TARİHİ : 20.12.2016

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve müdahil davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü, 116 ada 1 parsel sayılı 63.018,43 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 31.08.1973 tarih 7 numaralı tapu kaydı ile davalı … oğlu … adına tesbit edilmiştir.
Davacı … oğlu … mahkemeye sunduğu 30.12.2004 tarihli dava dilekçesinde; taşınmazın 15 dönüm kadar bir bölümünün kendisine ait olduğunu, 15 Nisan 1982 tarihinde bedeli mukabilinde babası ….’den haricen senetle satın alarak zilyetliğini devraldığını, kadastroda parselin tamamının kardeşi … adına tesbitinin yapıldığını, tesbitin hatalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazın hudutları senette yazılı 15 dönüm bölümünün ifrazı ile adına tesbit ve tescilini istemiştir. Hazine ve Orman Yönetimi mahkemece davaya dahili davalı sıfatı ile katılmış, Hazine vekili keşiften sonra davaya taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A, 6/1, B1, B2, B3, 1, 11/1, 11/2, K1, K2, C, 10/2, I, D, 8/2 ve L )harfleri ile gösterilen bölümlerinin Hazine adına tescili istemiyle müdahil ve davacı sıfatı ile katılmıştır. Orman Yönetiminin ise; 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi bağlamında davaya müdahil ve davacı sıfatı ile usûle uygun harçlı bir katılımı yoktur.
Mahkemece; (davanın kabulüne – davanın reddine denilmeksizin ve dava konusu taşınmazın ada ve parsel numarası belirtilmeksizin) 1- Teknik bilirkişilerin 28/02/2011 havale tarihli raporlarında belirttikleri (F) ile gösterdikleri 4108,97 m2 ve (11/2) ile gösterdikleri 411 m2 olmak üzere toplam 4519,97 m2’nin tesbitin iptali ile davacı adına en son ada parsel numarası verilmek suretiyle tesbit ve tesciline, 2- Teknik bilirkişilerin 28/02/2011 havale tarihli raporlarında belirttikleri (K1) ile gösterdikleri 241,62 m2, (K2) ile gösterdikleri 262,01 m2, (K3) ile gösterdikleri 68,36 m2, (8/2) ile gösterdikleri 1474,28 m2, (10/2) ile gösterdikleri 4233,84 m2 yüzölçümlü kısımların tesbitlerinin iptali ile en son ada ve parsel numarası verilmek suretiyle orman niteliğinde Hazine adına tesbit ve tesciline, 3- Teknik bilirkişilerin 28/02/2011 havale tarihli raporlarında belirttikleri (G) ile gösterdikleri 147,75 m2 (L) ile gösterdikleri 48,76 m2 kısımların tesbitlerinin iptali ile orman niteliğini kaybettiğinden 2/B parseli olduğu beyanlar hanesinde belirtilerek en son ada ve parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tesbit ve tesciline, 4- Teknik bilirkişilerin 28/02/2011 havale tarihli raporlarında belirttikleri (A) ile gösterdikleri 1511,86 m2 ve (6/1) ile gösterdikleri 59,75 m2 toplanarak 1571,61 m2’nin tesbitinin iptali ile en son ada ve parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tesbit ve tesciline, 5- Teknik bilirkişilerin 28/02/2011 havale tarihli raporlarında belirttikleri (B1) ile gösterdikleri 817,97 m2, (B2) ile gösterdikleri 1289,14 m2, (B3) ile gösterdikleri 1317 m2, (B4) ile gösterdikleri 267,26 m2, (1) ile gösterdikleri 1484,38 m2, (2) ile gösterdikleri 113,06 m2,
(11/1) ile gösterdikleri 1541,22 m2 toplanarak 6830,03 m2’nin tesbitin iptali ile en son ada ve parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tesbit ve tesciline, 6- Teknik bilirkişilerin 28/02/2011 havale tarihli raporlarında belirttikleri (C) ile gösterdikleri 2545,31 m2 yüzölçümlü taşınmazın tesbitin iptali ile en son ada ve parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tesbit ve tesciline, 7- Teknik bilirkişilerin 28/02/2011havale tarihli raporlarında belirttikleri (D) ile gösterdikleri 1755,64 m2, yüzölçümlü taşınmazın tesbitin iptali ile en son ada ve parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tesbit ve tesciline, 8- Teknik bilirkişilerin 28/02/2011 havale tarihli raporlarında belirttikleri (I) ile gösterdikleri 70,07 m2, yüzölçümlü taşınmazın tesbitin iptali ile en son ada ve parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tesbit ve tesciline, 9- Teknik bilirkişilerin 28/02/2011 havale tarihli raporlarında belirttikleri (8/1) ile gösterdikleri 3183,33 m2 ve (10/1) ile gösterdikleri 1585,67 m2 yüzölçümlü kısımların özel orman niteliği ile davalı adına tesbit ve tesciline, 10-Teknik bilirkişilerin 28/02/2011 havale tarihli raporlarında belirttikleri (E) ile gösterdikleri 15.106,77 m2, (J) ile gösterdikleri 7.168,88 m2 , (K) ile gösterdikleri 8.131,31 m2, (3) ile gösterdikleri 130,03 m2, (4) ile gösterdikleri 59,82 m2, (5) ile gösterdikleri 710,23 m2, (6/2) ile gösterdikleri 177,76 m2, (7) ile gösterdikleri 2482,08 m2, (9) ile gösterdikleri 486,06 m2, (10/3) ile gösterdikleri 27,24 m2 toplanarak 34.480,18 m2’lik kısmın 116 ada 1 parsel numarası ile davalı adına tesbit ve tesciline, 11- Karar kesinleştiğinde dosyanın işlem yapılmak üzere tapu müdürlüğüne gönderilmesine, karar verilmiş, hüküm, davacı … vekili, davalı … vekili, davalı ve müdahil davacı Orman Yönetim vekili, davalı-müdahil davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin tarih 2012/9388 E-2013/2886 K sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle;
1) Dahili davalı Orman Yönetimi vekilinin 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi bağlamında davaya müdahil davacı sıfatı ile usûle uygun harçlı bir katılımı olmadığı gibi, davalı gerçek kişi adına yapılan tesbite karşı yapılan itiraz ve açılan dava nedeniyle, gerçek kişiler arasında yürüyen davada mahkemenin Orman Yönetimini dahili davalı olarak davaya katmış olmasının yönetime taraf sıfatı kazandırmayacağından, sıfat yokluğu nedeniyle Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddi ile kesinleşen tahdit sınırları içerisinde kalan fen bilirkişi krokisinde (K1, K2 ve K3) harfleriyle gösterilen ve eylemli orman olan (8/2 ve 10/2) harfleriyle gösterilen bölümlere ilişkin hükmün onanmasına,
2) A-Davalı ve müdahil davacı Hazine vekilinin, neden belirtmeksizin hükmün aleyhlerine olan kısımları yönünden re’sen yaptıkları temyiz istemleri yönünden; hükme dayanak alınan ve tarafların dayandığı, ayrıca kadastro sırasında tesbite esas alınan tapu kaydının dayanağını oluşturan … Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.05.1971 gün ve 1969/344 Esas – 1971/359 Karar sayılı tescil ilâmında Orman Yönetimi ve Hazine taraf olduğundan ve bu ilâm tarafları için kesin hüküm oluşturduğundan tescil ilâmının dayanağı olan krokisi kapsamında kalan ve fen bikirkişi krokisinde kesik ve kırmızı çizgi ile belirtilen bölümler ile fen bilirkişi krokisinde (M) harfi ile gösterilen 2/B alanındaki yerle ilgili her ne kadar hüküm kurulmamışsa da esasen bu bölümün 116 ada 1 paraselin kadastro tesbit krokisi kapsamı dışında ve tescil krokisinin ise kapsamı içinde olduğu anlaşıldığından Hazinenin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından Hazinenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
B- Müdahil ve davacı Hazine vekilinin tescil ilâmınının kroki kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarına gelince; fen bilirkişi krokisinde 116 ada 9 nolu bölüm olarak gösterilen 486.06 m2’lik alan kesinleşen 2/B alanında kaldığı ve davalının dayanağı olan tescil krokisi kapsamı dışında olduğu gibi, dava konusu 116 ada 1 parsel numaralı taşınmazında kadastro tesbit krokisi kapsamı dışında kaldığından ve dava konusu olmadığından davalı adına 116 ada 1 parsel olarak tesbit ve tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olduğundan bozulması gerektiği,
3) A- Davacı Yusuf oğlu … vekilinin 116 ada 1 parsel krokisi içinde ve tescil krokisi kapsamında kalan fen bilirkişi krokisindeki (E, 3, 4, 5 ve 6/2) harfleri ile gösterilen bölümlerin müvekkili adına tescili gerektiği yönündeki temyiz itirazları yönünden; fen bilirkişi krokisindeki (E, 3, 4, 5 ve 6/2) harfi ile gösterilen bölümleri ile yine temyizi dışında tuttuğu (7, J, 9 ve 10/3) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri davalı … ve babası ….’ye ait tescil ilâmı sonucu oluşan tapu kaydı kapsamında iken izale-i şuyu davası sonucunda ayrılan ve davalı … oğlu …’ye ait tapu kaydı kapsamında kaldığı anlaşılmakla bu bölümlere yönelik temyiz itirazlarının reddi gerektiği,
B- Davacı …. oğlu … vekilinin 116 ada 1 parsel krokisi içinde ve tescil krokisi kapsamı dışında kalan fen bilirkişi krokisindeki (A, 6/1, B1, B2, B3, 1, 2, 11/1 ve C) harfleri ile gösterilen bölümlerin Hazine adına tescilinin isabetsiz olduğu yönündeki temyiz itirazlarına gelince; temyize konu fen bilirkişi krokisindeki (A, 6/1, B1, B2, B3, 1, 2, 11/1 ve C) harfleri ile gösterilen bu bölümlerin ve yine temyiz dışında tutulan (D ve I) harfleri ile gösterilen bölümlerin tescil ilamı sonucu oluşan tapu kaydı ve tescil krokisi kapsamı dışında ve ayrıca kesinleşen orman tahdit sınırları dışında kaldığı, tahditin kesinleştiği tarihten itibaren kadastro tesbitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yıldan fazla zaman geçtiği, resmî belgelere göre usûlünce yapılan incelemede orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiğine göre bu bölümlerde davacının yararına ve (A, 6/1 ve C) harfleri ile gösterilen bölümleri davalı da temyiz ettiğinden, ayrıca; davalı yararına zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı keşifte dinlenecek tanık anlatımları ve ziraat bilirkişi raporlarına göre araştırılmalı zilyetlik koşullarının davacı yararına oluştuğunun kabulu halinde, davacının bu bölümlere ilişkin talebinin kabulüne aksi takdirde tesbit gibi davalı adına tescile karar verilmesi gerektiği,
Davacı … oğlu … vekilinin; davacı tarafın dayandığı 15 Nisan 1982 tarihli harici satış senedinin 15 dönüm olmasına rağmen sabit hudutlu olduğu ve hudutları itibariyle 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazda dava konusu edilen (A, B, C, E, F, 1, 2, 3, 4, 5, 6/1, 6/2, 11/1 ve 11/2 ) harf ve rakamlarıyla gösterilen toplam 31.651,53 m2 kısmını kapsadığından bu bölümlere ilişkin davanın reddi doğru olmadığı yolundaki itirazı dahi yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde araştırılıp, senet kapsamı miktar olarak belirlenmeli, bu senedin muhtevasını oluşturan ve kadastroda 116 ada 2 parsel olarak davacı … adına kadastro tesbiti yapılarak kesinleşen parselde dikkate alınarak, kardeşler arasındaki bu davada mahkemece gerekirse H.U.M.K’nun 213. madde ve H.M.K.’nun 137. maddesine göre taraflar sulha davet ve teşvik edilmeli sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği,
4) Davalı …. oğlu …. vekilinin fen bilirkişi krokisindeki (F ve 11/2) harfiyle, (A, 6/1 ve C) harfleriyle, (G ve L) harfleriyle gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Fen bilirkişi krokisinde (F ve 11/2) harfiyle gösterilen ve davacı adına tescil edilen bu bölümler, davalıya ait tapu kaydı ve tescil krokisi kapsamında kaldığından, bu bölümlerle ilgili davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığı,
Fen bilirkişi krokisinde (A, 6/1 ve C) harfleriyle gösterilen bölümlerin 116 ada 1 parsel krokisi içinde ve davalıya ait tapu kaydı ve tescil krokisi kapsamı dışında kaldığı ve ayrıca kesinleşen orman tahdit sınırları dışında kaldığı, tahditin kesinleştiği tarihten itibaren kadastro tesbitinin yapıldığı tarihe kadar 20 yıldan fazla zaman geçtiği, resmî belgelere göre usûlünce yapılan incelemede orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiğine göre, bu bölümlerde davalının yararına ve (A, 6/1 ve C) harfleri ile gösterilen bölümleri ayrıca davacıda temyiz ettiğinden davacı yararına zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı keşifte dinlenecek tanık anlatımları ve ziraat bilirkişi raporlarına göre araştırılmalı zilyetlik koşullarının davalı yararına oluştuğunun kabulu halinde, tesbit gibi tescile; davacı yararına oluştuğunun kabulu halinde ise, davacının bu bölümlere ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği,
Fen bilirkişi krokisinde (G, L ve M) harfleriyle gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince, (G ve M) harfleriyle gösterilen bölümün davalıya ait tescil ilâmı ve krokisi kapsamında kaldığı, (L) harfleriyle gösterilen bölümün ise tescil krokisi kapsamı dışında kaldığı belirlenmişsede, bu bölümlerin kesinleşen 2/B madde uygulaması Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı anlaşıldığından, hükümden sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun somut olaya hukukî etkisinin tartışılması gerektiği,
Bu nedenle; davalının tescil ilâmı sonucu oluşan tapusu kapsamınada kalan (G ve M) harfleriyle gösterilen bölümler ile 116 ada 1 parselin kadastro tesbit krokisi kapsamında kalan ve (L) harfiyle gösterilen bölümler yönünden, yerel mahkeme kararından sonra 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun çerçevesinde istemin değerlendirilmesi gerektiği, buna göre; 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi ve 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin ve sonuçlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği,
Bu nedenle; yukarıda yapılan açıklamalar ve ilkeler doğrultusunda yeniden fen ve ziraat bilirkişi marifetiyle yapılacak keşifte; mahkemece 17.19.2010 tarihli keşif sonucunda çizilen ve fen bilirkişi …. ile Orman bilirkişi …. tarfından hazırlanan 21.02.2011 tarihli rapor ve krokisi baz alınarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yerel bilirkişi ve tanıkları dinlenilmeli, tescil krokisinin kapsamı ile harici satış senedinin kapsamı miktar olarak belirlenmeli, Hazine davaya müdahil davacı sıfatı ile katıldığından tescil krokisi kapsamı dışında kalan bölümler açısından davacı ya da davalı yararına zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı keşifte dinlenecek tanık anlatımları ve ziraat bilirkişi raporlarına göre araştırılmalı zilyetlik koşullarının davalı yararına oluştuğunun kabulü halinde tesbit gibi tescile, davacı yararına oluştuğunun kabulu halinde ise davacının bu bölümlere ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasınun usûl ve kanuna aykırı olduğu “hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamın uyularak yapılan yargılama sonucu; dava konusu … ili … mah. …mevkii 116 ada 1 parsel sayılı taşınmaza açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile,
1-Bozma ilamının sonuç kısmının 2. maddesinin B paragrafında açıklanan hususlarda 116 ada 1 parsel 9 nolu bölüm ile dava konusu taşınmaza komşu 116 ada 9 nolu parselin maddi hata olarak karıştırıldığı, 116 ada 9 parselin tescil krokisi kapsamı dışında 2/B parseli olduğu, 116 ada 1 parselin 9 nolu bölümünün ise tescil krokisi kapsamı içinde bozma ilamının 3/A paragrafında belirtilen nitelikte olduğu anlaşıldığından dava dışı 116 ada 9 parsel yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2- 116 ada 1 parselin (E) 3-4-5-6/2, 7, (J), 10/3 ile 9 nolu bölümler yönünden karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- Davacının davasının (F) ve 11/2 nolu bölümler yönünden kabul nedeniyle kabulüne, teknik bilirkişilerin 07.11.2014 havale tarihli rapor ve 21.02.2011 havale tarihli raporlar ile krokiler dikkate alınarak, alan hesapları yönünden 21.02.2011 havale tarihli rapor dikkate alınarak belirttikleri (F) ile gösterdikleri 4108,97 m2 ve 11/2 ile gösterdikleri 411 m2 olmak üzere toplam 4519,97 m2 ve davacı yararına zilyetlik koşulları oluştuğu anlaşılan tescil krokisi dışında parselin içinde yer alan (C) ile gösterilen 2545,31 m2, 11/1 ile gösterilen 1541,22 m2, (B/1) ile gösterilen 817,97 m2, (B/2) ile gösterilen 1289,14 m2, (B/3) ile gösterilen 1317 m2, (B/4) ile gösterilen 267,26 m2, 1 ile gösterilen 1484,38 m2, 2 ile gösterilen 113,06 m2, 6/1 ile gösterilen 59,75 m2, (A) ile gösterilen 1511,86 m2, toplam 10.946,95 m2 nin toplanarak 15.466,92 m2 nin tespitinin iptali ile davacı adına en son ada parsel numarası verilmek suretiyle tespit ve tesciline,
4- (D) ve (I) harfi ile gösterilen yerler kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- 28.02.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda (M), (N), (O) harfleri ile gösterilen yerler tescil krokisi sınırları içerisinde olmasına rağmen 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırı dışında olup, bu kısımlara yönelik açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
6- (L) harfi ile gösterilen 48,76 m2 lik kısmın tespitinin iptali ile orman niteliğini kaybettiğinden 2B parseli olduğu beyanlar hanesinde belirtilerek en son ada ve parsel numarası verilmek suretiyle hazine adına tespit ve tesciline,
7- (G) harfi ile gösterilen 147,75 m2 lik kısım tescil krokisinin içinde olup, dava konusu parselinde içinde olması nedeniyle davalı adına tespit ve tesciline, karar verilmiş, hüküm dahili davalı ve müdahil davacı olan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 29/06/1973 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. md uygulaması bulunmaktadır. Daha sonra 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uygulamalarına esas olmak üzere 1998 yılında aplikasyon ve 2/B madde uygulaması yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında, kısmen 2/B alanında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 20/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.