Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/433 E. 2015/11395 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/433
KARAR NO : 2015/11395
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kocaeli Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2014
NUMARASI : 2013/1-2014/106
DAVACI : O.. B.. (Orman ve Su İşleri Bakanlığı)
DAVALI : Orman Yönetimi
DAHİLİ DAVALILAR : S… Y.. mirasçıları M.. Y.. ve Ark.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı O.. B.., davalı Orman Yönetimi ve gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı O.. B.. (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) vekili, 12.08.1999 tarihli dava dilekçesinde, Tahtalı köyünde 116 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmalarının 23.02.1999 tarihinde askı ilânının yapıldığını, haritada işaretlenen 6144 sayılı parselin roma (romen) rakamı ile gösterilen 5 nolu bölümünün memleket haritalarında orman olarak görüldüğü halde, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılarak ve meşe çalılığı ile örtülü tarım alanı kabul edilerek orman sınırları dışına çıkarıldığını, bu yerin orman olduğunu ve orman vasfını kaybetmediğini iddia ederek O.. M..ne husumet yönelterek dava açmıştır.
Mahkemece, davalı O.. M..nün davayı kabul ettiği gerekçesiyle kabul nedeniyle davanın kabulüne ve T.. köyü, 6144 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, 6144 parsel sayılı taşınmazın tapu malikleri olan M.. Y.., M.. Y.., A.. B.. vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/10/2012 tarih 2012/11211-11529 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu T.. köyü, 6144 parsel sayılı taşınmaz, yörede 1973 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle M.., N.. ve S.. B.. adına tespit edilmiş ve itirazsız kesinleşmiştir. Taşınmaz, daha sonra satış suretiyle S.. ve M.. Y..’a geçmiştir. Davacı O.. B.. (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) tarafından, 6144 parsel sayılı taşınmaza karşı, 6831 sayılı Kanunun 11/1 inci maddesi hükmüne göre altı aylık süre içerisinde orman kadastrosuna itiraz davası olarak ve orman niteliğinde olduğu iddia edilen 6144 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliklerine husumet yöneltilmeden, sadece O.. M..ne husumet yöneltilerek dava açılmıştır. Mahkemece, çekişmeli 6144 parsel sayılı taşınmazın tapu maliklerinin davaya katılımı sağlanmayarak husumet yaygınlaştırılmadan yokluklarında dava görülüp sonuçlandırılmıştır. Mahkemenin belirtilen bu uygulaması Anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkının kısıtlanması niteliğindedir.
Taraf teşkili, davanın görülebilme koşullarından olup; mahkemece re’sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu maliklerinin savunma hakkını kısıtlayacak biçimde, yokluklarında yazılı biçimde hüküm kurulması esaslı bir usul hatası olup, mutlak bozma nedenidir.
O halde, çekişmeli 6144 parsel sayılı taşınmazın tapu maliki gerçek kişilerin davaya katılımı sağlanarak husumet yaygınlaştırılmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Kabule göre de; dava kabul edildiğine ve dava 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca altı aylık askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası olduğuna göre, bu tür davalarda tapu iptal ve tescili veya davaya konu taşınmaz tapulu değil ise, tescile karar verme görevinin genel mahkemelere ait olduğu gözetilerek, mahkemece; orman sayılan yer olduğu kabul edilen taşınmazla ilgili olarak, şayet çekişmeli taşınmaz orman kadastro çalışmaları sırasında, orman kadastro sınırları dışında bırakılmış ise, tahdidin iptali ve taşınmazın tahdit içine alınması, ya da taşınmaz aynı anda hem tahdit içine alınıp hem de 2/B madde uygulamasına tabi tutulmuş ise 2/B madde uygulamasının iptali ve taşınmazın tahdit içinde bırakılması ile yetinilmesi gerekirken, davada tescil talebi bulunmadığı halde talep dışına çıkılarak ve orman tahdine itiraz davası ile ilgili olarak yukarıda belirtilen şekilde bir karar verilmeden, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacının davasının kabulüne; dava konusu K.. ili, İ.. ilçesi, T.. köyü 6144 parsel sayılı taşınmazın 08/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda krokide kırmızı boyalı 10424 m²’lik kısma yönelik 2/B madde uygulamasının iptali ile bu kısmın tahdit içinde bırakılmasına,
Kalan 21.507.11m²’nin 1/3 hissesinin S.. Y.., 2/3 hissesinin M.. Y.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı O.. B.., davalı Orman Yönetimi ve davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 23.02.1999 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi de 17.01.1974 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki: Dava konusu taşınmazın hali hazırdaki eylemli durumu ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden olup olmadıkları usülünce araştırılmamıştır.
O halde; mahkemece, 1982 tarihine en yakın tarihli memleket haritasının yapımına esas olan hava fotoğrafı ve memleket haritası getirtilip halen Çevre ve O.. B.. (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşif ve alınacak raporlar ile dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozup bozmadığı, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar verip vermediği, ormancılık çalışmalarının etkinlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürüp düşürmediği, taşınmazlar üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği hususları değerlendirilmeli; dava konusu taşınmazın doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitirip yitirmediği incelenerek, bu olgular tartışılmalı, çekişmeli taşınmazın 2/B’ye ayrılan bölümünün nitelik yitirip yitirmediği bilimsel metodlarla kesin olarak saptanmalı, orman niteliği kaybolmuş ise, çekişmeli bölüm üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların sayısı ve yaşları belirlenmelidir.
Kabule göre de; davanın, 2/B uygulamasının iptaline ilişkin olduğu kabul edilerek, dava konusu edilen taşınmazlar yönünden 2/B uygulamasının iptali ile yetinilmesi gerekirken, mahkemece, kalan 21507,11 m²’nin 1/3 hissesinin S.. Y.., 2/3 hissesinin M.. Y.. adına tapuya kayıt ve tescili yönünde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman ve Su İşleri Bakanlığı, davalı Orman Yönetimi ve davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 18/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.