Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/4256 E. 2015/12134 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4256
KARAR NO : 2015/12134
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … mevkiinde bulunan 1651 parsel sayılı taşınmazın 1969 yılında yapılan tapulama çalışmalarında bağ vasfıyla davalı … adına tapuya tescil edildiğini; oysa, 6831 sayılı Orman Kanununa göre 176 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 2006 yılında yapılarak 05/06/2008 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmalarında dava konusu taşınmazın orman olarak sınırlandırıldığını belirterek 1651 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla … adına tapuya tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 1651 sayılı parselde kayıtlı 7.220,00 m² yüzölçümlü taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla … adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 15.05.2014 tarih 2014/1827 E. – 2014/5612 K. sayılı ilâmı ile davalının tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan hükmün onanmasına, davalının elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazları yönünden ise dava konusu taşınmazın, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyulmakla mahkemenin 12/12/2013 tarihli kararının tapu iptali ve tescile ilişkin kısmı yönünden kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının elatmanın önlenmesine ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 766 sayılı Kanun gereğince 1969 yılında yapılan tapulama çalışmaları ve dava tarihinden önce 04.12.2007 tarihinde ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla halen yürürlükte bulunan HUMK’nın 427/1. maddesine göre davada haklı çıkmış olan taraf hukukî yararı bulunmak şartıyla hükmü temyiz edebilir. Mahkemece Dairemizin bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 12/12/2013 tarihli kararının tapu iptali ve tescile ilişkin kısmı yönünden kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının elatmanın önlenmesine ilişkin isteminin reddine, Kadastro Kanununun 36/A maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacı …nin üzerine bırakılmasına karar verilmiş olup davalı aleyhine bir karar verilmemiştir. Davada haklı çıkmış olan davalının hükmü temyiz etmesinde hukukî yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin hukukî yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz dilekçesinin hukukî yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/12/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.