Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/4099 E. 2016/57 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4099
KARAR NO : 2016/57
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2014
NUMARASI : 2011/72-2014/350
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALILAR : M.. Ö.. mirasçıları

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve beyanlar hanesindeki şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan G.. A.. mirasçıları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1964 yılında yapılan kadastro sırasında Çınarcık ilçesi, Güllük köyü 2177 ve 2180 parsel sayılı sırasıyla 12.180 m² ve 2.440 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile A.. mirasçıları M.. Ö.., A.. ve G.., A..’nin ölü kızı F..’nın H..’ten olma kızı S.. adlarına tespit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların eylemli orman olduğu ve kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacı Orman Yönetiminin verilen süre içinde davalıların isim, adres ve kimlik bilgilerini bildirmediğinden taraf teşkilinin sağlanamadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/12/2010 gün ve 2010/11858 – 15949 sayılı bozma kararı özetle; “Mahkemece davanın husumet yönünden reddine karar verilmişse de, davacı Orman Yönetimi dava dilekçesinde tapu maliklerinden A.. kızı A.. ve G.. ile A..’nin ölü kızı F…nın H..’ten olma kızı S..’ın adreslerini ve mirasçılarını tespit edemediğinden, sadece A.. kızı A.. mirasçıları, A.. kızı G.. mirasçıları, H.. kızı S.. mirasçıları demek suretiyle ve adresleri belirlenen M.. Ö..’ın mirasçılarının isimlerini de belirterek temyize konu davayı açmıştır. Mahkemece yaptırılan zabıta araştırması sonucunda, tapu maliklerinden A.. kızı A.. ve G.. ile A..’nin ölü kızı F..‘nın H..’ten olma kızı S..’ın ve mirasçılarının kimler oldukları ve adresleri tespit edilememiştir. Bu durumda mahkemece, öncelikle nüfus müdürlüğünden çekişmeli taşınmazın tapu kayıt maliklerinin aile nüfus kayıt tablolarının istenmesi, tapu sicil müdürlüğünden adreslerinin sorulması, sağ olmaları halinde tapu maliklerinin; ölmüş olmaları halinde, mirasçıları var ise mirasçılarının; yoksa, mirasın Devlete kalacağı gözetilerek Hazinenin davaya katılımları sağlanarak ya da mirasçılar aleyhine ayrı bir dava açılıp, bu dava ile birleştirilmesi konusunda Orman Yönetimine önel verilmesi ve bundan sonra yargılamaya devam edilmesi, mirasçılarının bilinmemesi halinde ise, tapu kayıt maliklerine kayyım tayin ettirilmek üzere Orman Yönetimine süre verilmesi ve tayin edilecek kayyımlar huzuruyla davaya devam edilmesi gerekirken davacı Orman Yönetiminin verilen süre içinde bir kısım davalıların isim, adres ve kimlik bilgilerini bildirmediğinden taraf teşkilinin sağlanamadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, Yalova, Çınarcık, 2177 ve 2180 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, müdahalenin önlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan G… A.. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdit içinde ve eylemli orman olduğu iddia edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.12.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1957 yılında yapılan arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılan ve 23.08.1991 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece çekişmeli 2177 sayılı parselin (A); 2180 sayılı parselin (B) bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, ancak tamamının eylemli orman olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporlarında taşınmazın öncesi itibarıyla orman olup olmadığının tespiti bakımından eski tarihli resmî belge niteliğindeki memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenmeksizin, yalnızca 1997 tarihli memleket haritası incelenmiştir. Bunda da 2180 sayılı parsel tamamen açık alanda görünmekte, eğimlerinin % 15-25 olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazdaki ağaçların niteliği, yaşları, dağılımı konusunda ziraat uzmanına inceleme yaptırılmamıştır.
Davacı Orman Yönetimi, dava dilekçesinde eylemli orman iddiasına da dayanmışsa da, öncesi itibarıyla orman olmayan ve özel mülk olarak tapuda kayıtlı bir yerin sonradan çevreden gelen tohumlar yolu ile ormanlaşması taşınmazı kamu malı haline getirmeyecektir.
O halde, mahkemece, daha önceki keşiflerde görev almamış bir orman bilirkişi, bir ziraat uzmanı, bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafı bulunduğu yerden getirtilip, stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilmeli, taşınmazların niteliği, orman sayılan yerlerden olup olmadığı araştırılmalı, taşınmazlar üzerindeki ağaç yaşı, sayısı, dağılımı ziraat uzmanı tarafından düzenlenecek krokide gösterilmeli, orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, ağaç yaşları ile eski tarihli hava fotoğraflarının tarihi karşılaştırılarak uzman bilirkişi raporlarının doğruluğu denetlenmeli, komşu parsellere ilişkin kadastro tespit tutanakları ile dayanağı kayıt ve belgeler, davalı olanların dava dosyaları bulunduğu yerden getirtilerek, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yeri ne olarak gösterdiği denetlenmeli, bundan sonra elde edilecek delillere göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılardan G.. A.. mirasçılarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.