Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3721 E. 2015/8504 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3721
KARAR NO : 2015/8504
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Sulh Hukuk Mahkemesi ve … Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar 25.02.2014 tarihli dilekçeyle; 8219 ada 1 sayılı parselin davalılar, 8219 ada 2 sayılı parselin davacıların zilyetliğinde bulunduğu halde yörede yapılan kullanım kadastrosu sırasında 8219 ada 1 sayılı parselin davacıların, 8219 ada 2 sayılı parselin davalıların zilyetliğinde olduğunun beyanlar hanesine yazıldığını ileri sürerek, anılan yanlışlığın giderilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmışlardır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi; “…davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesi ise; “davanın tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhinin yazılmasına ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda, 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında 8219 ada 1 ve 2 sayılı taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilerek 1 sayılı parselin beyanlar hanesine 2/B alanında kaldığı, … ve ortaklarının zilyetliğinde bulunduğu, 2 parselin beyanlar hanesine 2/B alanında kaldığı, … ve ortaklarının zilyetliğinde bulunduğu açıklaması yazılarak tarla niteliği ile … adına tespit edildikleri, askı süresi içinde itiraz edilmediğinden 29.07.2010 tarihinde kesinleştikleri, davacıların her iki taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhlerinin düzeltilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda dava, zilyetliğin korunmasına yönelik olmayıp malvarlığı haklarına ilişkin bulunduğundan dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; .. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.