Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3716 E. 2015/8501 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3716
KARAR NO : 2015/8501
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Sulh Hukuk ve … Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 24.05.2013 tarihli dilekçeyle; 130 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca tarla niteliği ile … adına tespit ve tescil edildiğini, tapu kaydının iptal edilerek adına tapuya tescili istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. 28.11.2013 tarihli oturumda ise dava dilekçesini açıklayarak taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine zilyet olduğu şerhinin yazılması isteminde bulunduğunu belirtmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi; ” …davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; “Davanın, tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhinin yazılmasına ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda, 2010 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında 130 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilip beyanlar hanesine 2/B alanında kaldığı açıklaması yazılarak bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edildiği, askı süresi içinde itiraz edilmediğinden 17.09.2010 tarihinde kesinleştiği, davacının 130 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısı olduğunu ileri sürerek beyanlar hanesine kendisinin zilyet olduğu şerhinin yazılması istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda dava zilyetliğin korunmasına yönelik olmayıp malvarlığı haklarına ilişkin bulunduğundan dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; … Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.