Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3589 E. 2015/8473 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3589
KARAR NO : 2015/8473
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Tüketici ve … Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 18.06.2014 tarihli dilekçe ile; arsa sahibi davalılar ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, inşaatı tamamladığı halde anılan sözleşme uyarınca kendisine isabet eden dairelerin tapularının verilmediğini, itibarının zedelendiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, maddi ve manevi tazminat istemleriyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
Karşı davacı; yüklenici olan davacının inşaatı sözleşmeye aykırı ve geç tamamladığını, eksiklikleri gidermediğini ileri sürerek projeye aykırılığın giderilmesi, gecikme tazminatı ve eksik işler sebebiyle tazminat istemlerinde bulunmuştur.
… Asliye Hukuk Mahkemesince, “…davanın eser sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminata yönelik olduğundan 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Tüketici Mahkemesi tarafından ise, “…kat karşılığı inşaat sözleşmesi birden fazla parsel ve birden fazla bina ve iş sahipleri adına birden fazla daire hakkı verdiğinden davalıların tüketici sayılamayacağından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Dava; taraflar arasındaki arsa payı karşlığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi (I) bendinde “Gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini tüketici işlemi kapsamına almıştır. Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirlenmiştir.
6502 sayılı Kanunun 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karışlığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK’nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde, arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/k. maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir.
Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlık 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından, davanın HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. Maddeleri gereğince … Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.