Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3567 E. 2015/8456 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3567
KARAR NO : 2015/8456
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk ve … Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 10.09.2013 tarihli dilekçe ile, hidrolik makine ve parçaları işi yaptığını, davalıya 14 adet irsaliyeli fatura ile mal teslim ettiği halde davalının fatura bedellerini ödemediğinden alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemiyle asliye ticaret mahkemesinde dava açmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesince, “…tarafların tacir olmadıkları, uyuşmazlığında TTK’da düzenlenmediğinden davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, “…davacının 02.11.2010 tarihinde oto yedek parça ticari faaliyetinden faal mükellef olduğu, davalının ise 07.08.2006 tarihinde ticari faaliyete başladığı, halen ticari faaliyetine devam ettiği, 2013 yılı vergilendirme döneminde bilanço usulüne göre defter tuttuğunun vergi dairesi müdürlüğünce bildirildiğinden davanın her iki tarafınında tacir olduğu davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu… ” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969’uncu maddelerinde,
c) 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, her iki tarafta tacir olup, uyuşmazlık her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğduğundan, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Kanunun 4. maddesindeki yasal düzenleme karşısında davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.