Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3555 E. 2015/8499 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3555
KARAR NO : 2015/8499
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk ve … Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 16.08.2013 tarihli dilekçe ile; davalı taraf ile yapılan sözlü anlaşma uyarınca domates fidesi satışı yapıldığını, 24.08.2012 düzenleme tarihli 2.478,60.-TL bedelli fatura ve aynı tarihli sevk irsaliyesi karşılığında domates fidelerinin davalının oğluna teslim edildiğini, fatura bedelinin tahsili yönünde başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi; “…davacı ve davalı arasındaki fide alım satımının faturaya dayalı olduğu, faturanın 6102 sayılı TTK’nun 21/1-2. maddesinde düzenlendiği, TTK’nın 3, 4/a ve 5/1. maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise; “…davalının çiftçi olduğu, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığından ticari dava niteliğinde bulunmadığı, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu … ” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde “1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı …’nin domates fidesi vb satışı (ticareti) ile uğraştığı, davalının tacir olmayıp çiftçi olduğu, davanın ise satılan domates fideleri karşılığında davalı tarafından ödeme yapılmadığı ileri sürülerek irsaliye fatura bedellerinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline karar verilmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı tacir ise de davalı çiftçi olduğundan TTK’nın 4/1. maddesi uyarınca her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmayan eşsöyleyişle ticari dava niteliğinde bulunmayan davanın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; … Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.