Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3549 E. 2015/8507 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3549
KARAR NO : 2015/8507
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi ve … Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı 02.10.2012 tarihli dilekçe ile; şirketleri tarafından kasko sigortası ile sigortalanan araca, dava dışı …’nin maliki olduğu davalı şirket tarafından uzun dönem araç kira sözleşmesiyle kiralanan loderin çarpması üzerine kasko sigortalısına hasar bedeli ödediklerini, işleten davalı şirket sürücüsünün kazaya kusurlu hareketleriyle sebebiyet verdiğini, hasar bedelinin ödenmemesi üzerine ilamsız icra takibi başlattıklarını, haksız olarak takibe itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi; “…uyuşmazlığın sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu, TTK’da sigorta hukuku ile ilgili özel düzenleme bulunduğundan davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi; “…sigorta şirketinin halefiyete dayalı olarak rücuan tazminat davası açtığı, davanın haksız fiîlden kaynaklandığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Uyuşmazlık, kasko sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsiline ilişkindir. 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K., RG. 03.07.1944 sayılı İİK’da bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davalı, tacir ise de kasko sigortasının sigortalısı (dava dışı …) tacir olmayıp, uyuşmazlık haksız fiîlden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davanın, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.