Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3456 E. 2015/8515 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3456
KARAR NO : 2015/8515
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Aile ve … Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 03.04.2012 tarihli dilekçe ile; davalının, ailesi ve eğitimi hakkında yalan beyanlarda bulunarak kendisini kandırması üzerine nişanlandıklarını, kendisi ile evleneceğini ancak borçlarını ödemeden evlenemeyeceğini söyleyerek kendisinden paralar aldığını, maddi zararının 35.000.-TL’ye ulaştığını, davalının kendisi, ailesi ve eğitimiyle ilgili söylediği yalanların ortaya çıkması üzerine depresyona girdiğini, mide kanaması geçirdiğini, bu aşamada davalının nişanı bozduğunu, davalının asıl amacının maddi menfaat temin etmek olduğunun açığa çıktığını, uğradığı maddi ve manevi zararın tazmin edilmesi amacıyla dava açmak zorunda kaldığını, davalının yaşamında meydana getirdiği parasal zarar için 25.000.-TL, ruhsal ve bedensel çöküntü sebebiyle 10.000.-TL manevi tazminatın davalıdan alınıp tarafına verilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi “…davalının yalan söyleyerek ailesi ve eğitimi hakkında davacıyı yanıltıp nişanlanmalarına daha sonrada nişanın bozulmasına neden olmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin aile mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Aile Mahkemesi tarafindan ise; “…dava dilekçesinin içeriği ve dosyadaki belgelerden davanın TMK’nın 120 vd maddelerine ilişkin olmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık; davalının, ailesi ve eğitimi hakkında yalan beyanlarda bulunarak davacıyı yanıltıp nişanlanmalarına daha sonrada nişanın bozulmasına neden olmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerinden kaynaklanmaktadır.
4721 sayılı TMK’nın;
– 4. maddesinde ; “Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler:
1) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun (Ek ibare: 14/04/2004-5133 S.K. 2. md.) Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler,
2) 20/05/1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usûl Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi,
3) Kanunlarla verilen diğer görevler.”
– 120. maddesinde “Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.”
– 121. maddesinde “Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler karşısında 4721 sayılı TMK’nın ikinci kitabında düzenlenen 120 ve 121. maddelerle ilgili uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.