Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3452 E. 2015/9028 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3452
KARAR NO : 2015/9028
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2013
NUMARASI : 2012/249-2013/731

Taraflar arasında görülen davada Diyarbakır 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ve Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 03.09.2009 tarihli dilekçe ile; davalı kurum ile elektrik satışına ilişkin abonelik sözleşmesi yaptıklarını, 25.06.2002 tarihli dilekçe ile aboneliğin iptalini istediğini, davalı kurum personelince 02.07.2002 tarihinde sayaç üzerinde gerekli kontroller yapılarak sayacının sağlam olduğuna borcunun bulunmadığına dair tutanak tutulduğu halde 2009 yılında hakkında anılan abonelik sözleşmesi uyarınca 5.863,42.-TL üzerinden icra takibi yapıldığını, icra ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ve icra inkar tazminatı istemiyle sulh hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
Diyarbakır 2. Sulh Hukuk Mahkemesi; “…taraflar arasında elektrik satışına ilişkin abonelik sözleşmesi yapıldığı, uyuşmazlığın elektrik tüketim borcundan kaynaklandığından davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise; “…aboneliğin işyeri aboneliği olması sebebiyle ticari nitelikte olduğu, bu nedenle davacının tüketici sıfatının bulunmadığı, müstakil ticaret mahkemeside olmadığından dava değeri itibariyle davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince “Dosya kapsamından taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin işyeri veya mesken aboneliği olup olmadığının anlaşılamadığı, bu sebeple bu yönde gerekli inceleme ve araştırma yapılıp, gerektiği taktirde mahallinde keşif yapılıp sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacının elektrik aboneliğinin işyeri aboneliği olduğu, davacının tüketici sıfatının bulunmadığı, dava değeri itibariyle davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda, Dicle Elektrik Dağıtım A. Ş. Diyarbakır İl Müdürlüğünün 13.06.2013 tarihli yazı cevabı ve ekindeki belgelerden; davalı kurumun 2008 yılına ilişkin elektrik borcundan kaynaklı 5.863,42.-TL alacağın tahsili istemiyle davacı aleyhine icra takibi yaptığı, davacınında 5.863,42.-TL borcunun bulunmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açtığı, 13078-0 abone nolu sayaca ilişkin taraflar arasında 16.10.2001 tarihli mesken abonelik sözleşmesi yapıldığı, davacının abonelik sözleşmesi yaptığı yeri dava dışı kişiden mesken olarak kullanılmak üzere 15.08.2001 tarihinde kiraladığı, D.. D.. tarafından düzenlenen 30.12.2004 tarihli sayaç değişim tutanağında 13078-0 abone nolu sayacın bulunduğu adresin bayan kuaforü
olarak kullanıldığının belirtildiği, 2004 yılından bu yana işyeri aboneliği üzerinden ticaret tarifesi esas alınarak işlemlerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının aboneliğinin işyeri aboneliği olduğu, tüketici sıfatı bulunmadığından dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 8. maddesi uyarınca davanın genel hükümlere göre dava değeri itibariyle sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Diyarbakır 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.