Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3428 E. 2015/9042 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3428
KARAR NO : 2015/9042
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2014
NUMARASI : 2014/611-2014/596

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Sulh Hukuk ve İstanbul 41. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 22.08.2013 tarihli dilekçe ile; B. Perde Sistemleri Ltd.Şti.’nin kiracısı olduğu işyerinin anılan şirket ile yaptıkları sigorta sözleşmesiyle sigortalı olduğunu, davalı kişilerin maliki oldukları binanın bodrum katında bulunan sigortalı işyerinin İ.. M..ne ait şehir şebeke kanalizasyon hattının tıkanması nedeniyle suların sigortalı işyerinin zeminindeki çukurdan geri tepmesi sonucu hasara uğradığını, sigortalıya 8.953.-TL hasar bedeli ödendiğini ileri sürerek ödenen hasar bedelinin bina maliki olan davalı kişilerden ve diğer davalı İ.. M..nden rücuan tahsili istemiyle asliye ticaret mahkemesine dava açmıştır.
İstanbul 41. Asliye Ticaret Mahkemesince, “İski aleyhine açılan davayı tefrik ettikten sonra sigorta poliçesinden kaynaklı ödenen hasar bedelinin rücuan tahsilinin istendiği, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davanın sigorta poliçesinden doğan dava olmayıp sigortalının sorumlu kişiye karşı açtığı dava gibi olduğu, kişiler yönünden uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığından davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, “…davanın kira ilişkisinden kaynaklanmayıp İ.. M..ne ait şehir şebeke kanalizasyon hattının tıkanması sonucu suların sigortalı işyerinin zeminindeki çukurdan geri tepmesi sonucu meydana gelen hasar bedelinin davacı sigorta tarafından sigortalıya ödenmesi sebebiyle ödenen bedelin davalılardan tahsiline yönelik olduğundan davaya bakma görevinin İstanbul 4. (kapatılan 41.) Asliye Ticaret Mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda, işyerinin bulunduğu taşınmazın arsa cinsi ile davalı gerçek kişiler adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, binada kat mülkiyeti ve kat irtifakının kurulmadığı, davalı gerçek kişilere ait binanın bodrum katında bulunan işyerinde B. Perde Sistemleri Ltd.Şti.’nin kiracı olduğu, anılan şirket ile davacı sigorta şirketi arasında 01.03.2012 tarihli Sınai Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi düzenlendiği, sigortalı işyerinin şehir şebeke kanalizasyon hattının tıkanması nedeniyle suların işyerinin zeminindeki çukurdan geri tepmesi sonucu zarar görmesi üzerine davacı tarafından sigortalısına ödenmiş olan hasar bedelinin, davalılardan rücuan tahsilinin istendiği, İski aleyhine açılan davanın İstanbul 41. Asliye Ticaret Mahkemesince tefrik edildiği anlaşılmaktadır.
22.03.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı İİK’da bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa,
aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de sözkonusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık sigorta şirketinin, halefiyet hakkına dayalı olarak yapı malikinin sorumluğu uyarınca bina malikleri aleyhine açtığı rücu dâvası niteliğinde olup, davanın her iki tarafıda tacir olmadığı gibi, tüm işyeri sigorta sözleşmeside TTK’da düzenlenen zorunlu sigorta türünden olmadığından, malvarlığı haklarına ilişkin uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.