Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/3184 E. 2015/8789 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3184
KARAR NO : 2015/8789
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … İş Mahkemesi ile … Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Dava, haksız yere tahsil edilen işsizlik ödeneğinin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İş Mahkemesince, 4904 sayılı Kanunun 20/son maddesi uyarınca idari para cezalarının genel esaslara göre tahsil edileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesi tarafından ise, işsizlik ödeneğinin sosyal güvenlik hukuku ile ilgili olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 46. maddesinin birinci fıkrasında işsizlik sigortasının amacı; “İşsizlik sigortasına ilişkin kuralları ve uygulama esaslarını düzenlemek ve bu Kanunda öngörülen hizmetlerin verilmesini sağlamak” olarak belirtilmiş; Kanunun kapsamını düzenleyen ikinci fıkrasında ise, “Bu Kanun, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan 5510 sayılı Kanunun 52. maddesinin birinci fıkrası kapsamında işsizlik sigortası primi ödeyen isteğe bağlı sigortalılar ile aynı Kanunun ek 6. maddesi kapsamındaki sigortalıları ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20. maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar” şeklinde düzenlemeye yer vermiştir.
4447 sayılı Kanunun 46/4. maddesine göre işsizlik sigortası primlerinin toplanmasından Sosyal Sigortalar Kurumu, diğer her türlü hizmet ve işlemlerin yapılmasından İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü görevli, yetkili ve sorumludur. Kanunun 49/5. maddesinde “İşsizlik sigortası primleri ile ilgili olarak; 5510 sayılı Kanunun 80, 82, 86, 88, 89, 90, 91, 93 ve 100. madde hükümleri uygulanır” kuralı öngörülmüştür.
4447 sayılı Kanunun işsizlik ödeneğine hak kazanmanın koşullarını düzenleyen 51. maddesine göre işsizlik ödeneğine hak kazanmak için bu Kanun uyarınca sigortalı sayılmak, iş sözleşmesi maddede belirtilen hallerden birisiyle dayalı olarak sona ermiş olmak, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduğunu kaydettirmek ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış olmak gerekir.
Görüldüğü gibi işsizlik ödeneğinin kanuni dayanağı 4447 sayılı Kanun olmasına karşın ödeneğe hak kazanma ve ödeneğin hesaplanması doğrudan 4857 sayılı İş Kanunu ile 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir.
İşsizlik sigortasının sosyal güvenlik hukuku ile doğrudan ilgisi, 5510 sayılı Kanunun 101. maddesinde yer alan “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür” hükmü ve 4857 sayılı Kanundan doğan uyuşmazlıklarda da iş mahkemelerinin görevli olduğu gözönüne alındığında işsizlik sigortasına ilişkin uyuşmazlıklara bu konuda uzman iş mahkemelerince bakılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın … İş Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.