Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/2938 E. 2016/1976 K. 18.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2938
KARAR NO : 2016/1976
KARAR TARİHİ : 18.02.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … Yönetimi, … köyü 107 ada 164 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1995 yılında 6831 sayılı Kanun gereği orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışması yapıldığını, çekişmeli taşınmazın 1995 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle … adına tescilini ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve … ili, … ilçesi, … köyü 107 ada 164 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla … adına tesciline ve davalının bu yere vaki müdahalesinin men’ine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/03/2014 tarih ve 2014/1782 – 3655 Esas ve Karar sayılı ilâmı ile yerel mahkeme hükmünün tapu iptali ve tescil talebine yönelik bölümü onanmış, men’i müdahale talebine yönelik bölümü ise bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/03/2014 tarih ve 2014/1782 -3655 Esas ve Karar sayılı ilâmında özetle; “1) Davalı gerçek kişi vekilinin tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazları yönünden: İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 107 ada 164 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, davalı gerçek kişi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2) Davalı gerçek kişi vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince: Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine, aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişi, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarrufta bulunduğundan, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından sözedilemez. Bu itibarla, …nin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” görüşüyle yerel mahkeme hükmünün tapu iptal ve tescil talebine yönelik bölümü onanmış, men’i müdahale talebine yönelik bölümü ise bozulmuştur.
Mahkemece, Yargıtay ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; dava konusu … ili, … ilçesi, … köyünde bulunan 107 ada 164 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile bu yerin orman vasfıyla … adına tapuya tesciline dair verilen karar temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından onanmış olduğundan, bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının, müdahalenin men’i talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi vekilince esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 06/04/1995 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının …ne yükletilmesine 18/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.