Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/2853 E. 2015/10743 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2853
KARAR NO : 2015/10743
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Batman Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2014
NUMARASI : 2014/220-2014/357
DAVACI : H.. D..
DAVALI : Batman Tapu Müdürlüğü

Taraflar arasındaki davada Batman 3. Asliye Hukuk ile Batman Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Dava, tapuda kayıt maliki olarak gözüken kişi ile aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, tapu kaydında düzeltim davasının çekişmesiz yargı işi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın çekişmeli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda; davacı, B.. ili K.. köyünde kain 256, 279, 519 ve 544 parsel sayılı taşınmazların adına kayıtlı olduğunu, tapu müdürlüğünden tapu kaydını talep ettiğinde, tapu müdürlüğünce; B.. ili K.. köyünde kain 256, 279, 519 ve 544 parsel sayılı taşınmazların 1586 yevmiye numarası ile malik isminin muhtarlıktan alınan ilmuhaber ile İbrahim oğlu H.. adına tespit edilen taşınmazların 1952 doğumlu İbrahim oğlu H.. D.. olarak isminin tashih edilerek tescil edildiği, bu durumda tespit tarihinde ilgili kişinin 5 yaşında olduğunun anlaşılmasıyla 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki zilyetlik şartlarına aykırı olduğu, dolayısıyla 03/08/2001 tarih ve 1586 yevmiye numarası ile yapılan tashih işleminin hatalı olduğundan bu parseller için mahkemeden tespit kararı alınmasının gerektiği belirtilerek talebinin reddedildiğini, dava konusu taşınmazlarda İbrahim oğlu Hasan olarak geçen adının 03/08/2001 tarihli Batman Tapu Müdürlüğünün kararı nedeni ile dava konusu taşınmazlarda malik olarak görünen H.. D.. ile … TC kimlik numaralı H.. D..’nın aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla, mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenmiş, mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir. Ancak, bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir.
Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasında, davacı taraf tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep etmekte olup bu tür davalarda hasım gösterilen Tapu Müdürlüğü (Hazine) ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Müdürlüğü (Hazine) davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir.
Bu değerlendirmelere göre, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesi uyarınca bu tarihten sonra açılan tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davaları da çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup niteliği itibariyle tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarından başka bu tarife uyacak bir dava türü de bulunmamaktadır. Bu durumda, mülkiyet nakli ihtimali bulunmayan ve çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.