Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/277 E. 2016/139 K. 12.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/277
KARAR NO : 2016/139
KARAR TARİHİ : 12.01.2016

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2014
NUMARASI : 2013/84-2014/217
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALILAR : Hazine – B.. K..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2011 yılında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında Kemer ilçesi, Ulupınar köyü 131 ada 2 parsel sayılı 897,17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, B.. K..’nun kullanımında bulunduğu, 3. derece doğal sit alanı olduğu” yazılıp tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, 131 ada 2 parsel sayılı taşınmazın temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen Kemer Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 gün ve 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı ilâmıyla orman niteliğiyle Hazine adına tescile karar verilen 397 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığından özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek tapu kaydının iptal edilip orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi, elatmanın önlenmesi, üzerindeki yapıların yıkımı istemiyle dava açmıştır. Daha sonra elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinden feragat etmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Kemer Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 gün ve 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı ilâmıyla orman niteliğiyle Hazine adına tescile karar verilen 397 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı, ancak bu kararda davalı kişi taraf olmadığından kesin hüküm oluşturmayacağı, 2/B madde çalışmasının yönetmeliğin 26. maddesine aykırı olarak tamamlandığından yok hükmünde olduğu gerekçesiyle 2/B çalışmalarına dayalı olarak yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan 131 ada 2 parselin tapu kaydının iptaline orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesine, yıkım ve elatmanın önlenmesine ilişkin isteklerden feragat edildiğinden bu yönde esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil ile beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi isteklerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 07.10.1946 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 11.04.1977 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile 18.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1981 yılında genel arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; mahkemenin kararına esas aldığı, Kemer Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 gün ve 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı kararında 397 sayılı parsel ile ilgili olarak orman niteliğiyle tescil kararı verilmiş ise de, Kadastro Mahkemesine açılan davada 397 sayılı parselin tamamının davalı olmadığı, bir bölümünün davalı olduğu halde, mahkemece 397 sayılı parseldeki davalı olan bölümün eldeki davaya konu yer olup olmadığı belirlenmeden karar verilmiştir.
O halde, 397 sayılı parselin tamamına ilişkin kadastro paftası, kullanım kadastro paftası, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı dosyasında hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve krokilerin onaylı renkli fotokopileri, eski tarihli memleket haritası ile 31.12.1981 tarihine yakın memleket haritası ve hava fotoğrafları dosya arasına getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri (Çevre ve Orman Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas sayılı dosyasında hükme dayanak yapılan teknik bilirkişi raporları ile çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu tesis kadastro paftası, kullanım kadastro paftası, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin haritalar ile memleket haritaları ve hava fotoğrafları ölçekleri (1/5000, 1/10000 ve 1/25000) eşitlenmek suretiyle denetime elverişli olarak ayrı renkli kalemler ile birbirleri üzerinde aplike edilmek suretiyle, Ulupınar köyü 397 parselin kadastro çapının tamamının aynı kroki üzerinde gösterilmesi yine, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 E. sayılı dosyasında hükme dayanak yapılan bilirkişi krokileri uygulanmak suretiyle, 397 parsel çapı üzerine aktarılarak, anılan dosyada davalı olan bölümlerin aynı kroki üzerinde gösterilmesi, yine aynı kroki üzerine kullanım kadastrosu paftası da aktarılarak, dava konusu taşınmaz ve çevre tüm parsellerin (temyize konu dosyadaki iddia ile açılan pek çok dava bulunduğundan davaya konu tüm taşınmazların) aynı kroki üzerinde gösterilmesi ve dava konusu taşınmazın 397 parselin çapı içinde kalıp kalmadığı, kalıyor ise; Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas sayılı dosyasında dava edilen bölümlere isabet edip etmediği, ayrıca 2/B haritasına göre de 2/B alanında kalıp kalmadığı, mükerrer tescil olup olmadığı yönlerinde bilirkişilerden açıklamalı rapor alınmalı, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümlerinde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulamasının iptal edilip orman olarak tesciline karar verildiğinden, orman rejimi dışına çıkarılma işleminin yalnız bu bölümler yönünden iptal edildiği düşünülmeli, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı dava dosyasına konu taşınmaz bölümleri dışında kalan çekişmeli 397 parsel sayılı taşınmaz bölümlerine ilişkin olarak 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılma işleminin kesinleştiği ve 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 11/5. maddesinde, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkartılan ancak, fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerlerin talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilip orman niteliğiyle Hazine adına tescilinin öngörüldüğü, Orman Yönetimi ile Hazine arasındaki uyuşmazlığın, taşınmazın mülkiyetine değil, niteliğine ilişkin olduğu, Orman Yönetiminin bu tür yerlerin Hazineden idarî yolla orman olarak tahsisini talep edebileceği gibi bu talebini dava yolu ile de isteyebileceği nazara alınarak, orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği bölümlerin eylemli hali tespit edilmeli, çekişmeli taşınmazın halen orman niteliği ile tapuda kayıtlı olan ve 2. madde ve 2/B madde uygulamasına konu edilmeyen bölümünde kaldığının belirlenmesi halinde tapu kaydının iptaline karar verilmeli, tescil yönünde hüküm kurulmamalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.