Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/2494 E. 2016/3468 K. 28.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2494
KARAR NO : 2016/3468
KARAR TARİHİ : 28.03.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Müdürlüğüne izafeten Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, mahkemeye sunduğu …/04/2012 harç ve havale tarihli dava dilekçesinde; …. bulunan 4777 parsel sayılı Kagir İmalathane niteliğinde 406…. m2 yüzölçümündeki taşınmazın müvekkilinin …5 hisse adına tapuda kayıtlı iken müvekkilinin … Noterliğinin 06/…/2011 tarih ve 2347 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekâletname ile Mahir Karaaslan’ı diğer paylı mülkiyet sahipleri ile birlikte vekil olarak tayin ederek, intikal ve satış konusunda yetki verildiğini, daha sonra müvekkilini … Noterliğinin …/01/2012 tarih ve 0497 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki azilname ile azlettiğini, azilnamenin müvekkili tarafından …/01/2012 tarihinde sabah saatlerinde … Tapu Sicil Müdürlüğünde görevliye teslim ettiğini, azilnameyi teslim alan görevlinin söz konusu azilnameyi havale ederek sağ üst köşesine teslim tarihini ve saatini yazdığını, müvekkilinin şifahi olarak da satılıp satılmadığını sorduğunu, satılmadığının beyan edildiğini, bir kaç gün sonra haricen taşınmazın satıldığını duyduğunda kontrol etmek için tapu müdürlüğüne gittiğinde taşınmazın azil işleminden sonra satıldığını öğrendiğini, görevli memurca azilnamenin “Vekaletten Azil Defterinin” (S) harfli sayfası yerine (Ş) harfli sayfasına işlendiğini öğrendiğini, tapu müdürlüğünün kendine özgü bilgisayar ortamında da söz konusu azilnamenin kayıt edilmediğini, diğer bir memur tarafından satış işleminin gerçekleştirildiğini, satış işleminde taşınmazın satış bedelinin 150.000,00.- TL olarak gösterildiğini, taşınmazın gerçek değerinin ise bundan kat kat fazla olduğunu, bundan dolayı müvekkilinin çok mağdur olduğunu, satıştan dolayı müvekkiline herhangi bir ödemede bulunulmadığını, tapuda görevli memurun kusurlu eylemi nedeniyle azilden sonra satış işlemi gerçekleştirilmiş olduğundan, müvekkilinin hakkının zayi olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının taşınmazın gerçek (rayiç) değeri üzerinden müvekkilinin payına düşen şimdilik harca esas ….000.- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne (… Tapu Müdürlüğü) izafeten Maliye Hazinesine husumet yönelterek dava açmıştır.
Davalı … Müdürlüğüne izafeten … Tapu Müdürlüğü adına Hazine vekili cevap dilekçesinde; somut olayda davacının diğer hissedar kardeşleri ile birlikte 3. şahsa satış için birlikte kardeşleri Mahir’e yetki verdiklerini, kendisine yetki verilen tarafından Uğur Zorluya taşınmazın satıldığını, vekil kardeşin kendi hissesi ile birlikte diğer hisseleri aynı bedelle satığını, diğer hissedarların bu satışa karşı çıkmadıkları, davacının kendi hissesine düşen bedelini usûlsuz satış nedeniyle kardeşi Mahir Karaaslan’dan istemesi
gerekirken, devletten ve idareden istemesinin doğru olmadığını, bu nedenle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün somut olayda herhangi bir sorumluluğu olmadığını, davanın MK’nın 1007. maddesine göre açılmış bir tazminat davası olduğunu, zarardan davalı idarenin sorumlu tutulabilmesi için zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olması gerektiğini, olayda tapu sicilinin tutulmasından önce veya sonra bir yanlışlık yapılmadığını, evraklar henüz işlenme safhasında iken kardeşin satış işlemini yaptırmasında iyi niyetli olmadığını, bu nedenle davanın öncelikle husumetten ve esastan reddini talep etmiştir.
Davacı vekili, keşif sonrasında belirlenen taşınmazın değeri üzerinden …/05/2013 tarihinde mahkemeye sunduğu ek layihada; davasını harcını tamamlamak suretiyle 46.000.- TL olarak ıslah etmiştir. Ayrıca Hazineye izafeten yöneltilen husumeti … Tapu Sicil ve … olarak yeniden ıslah etmiş Hazineyi husumetten çıkarmıştır. Karar başlığında ise Hazine mevcuttur.
Mahkemece, davanın ve ıslah isteminin kabulü ile ….000,00.-TL’nin dava tarihi olan …/04/2012 tarihinden, ıslah edilen 46.000,00.- TL’nin ise ıslah tarihi olan …/05/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin …/…maddesi gereğince 6.460,00.- TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … adına Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı … adına Hazine vekili temyizinde; cevap layihasını aynen tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir
Dava, tapu kaydının aynı günlü azilnameye rağmen, tapuda yapılan usulsüz satış işlemi nedeniyle 4721 sayılı Tük Medenî Kanununun 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu, …. bulunan 4777 parsel sayılı Kagir İmalathane niteliğinde 406…. m2 yüzölçümündeki taşınmaz …5 hisse davacı … adına tapuda intikal nedeniyle 4…..2011 tarihinde diğer hissedarlarla birlikte kayıt ve tescil edilmiş iken davacının ve diğer kardeşlerinin hisseleri dahil taşınmazın tamamı …/01/2012 tarihinde ve 741 yevmiye ile Uğur Zorlu’ya satılarak tescil edilmiştir. Davada taraf olmayan Uğur Zorlu taşınmazı güven ilkesine dayalı olarak …/01/2012 tarihinde satın almıştır.
Eldeki dava …/04/2012 tarihinde açılmıştır. Tapudaki hukuka aykırı usulsüz işlem ….01.2012 tarihinde kesinleştiğine göre davanın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda belirtilen dava zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücû eder.” hükmü yer almakta olup bu düzenlemeye göre devletin sorumluluğu resmî sicile güvenden doğan kusursuz sorumluluktur. Sicile güvenden doğan kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve aynî hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, Devletin sorumluluğu için önem taşımaz. Sadece, Devletin memuruna rücûu halinde kusurun varlığı önemlidir. Kesinleşen bir mahkeme hükmünün infazı yasal zorunluluk olup tapu memurunun bu nedenle kusurundan söz edilemez.
Açıklanan nedenlerle, TMK’nın 1007. maddesinde düzenlenen resmî sicile güvenden doğan objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 818 sayılı Kanunun 41. md. (6098 sayılı Borçlar Kanununun 49. ve devamı maddesinde) düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Kanunun 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK’nın 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Kanunun 125. maddesi) … yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması İHS …nolu ek protokol ile koruma altına alınan mülkiyet hakkının korunmasında esas olup, işbu davada zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Kural olarak; 6098 sayılı Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddesinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklanan tazmini sorumluluk, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte doğar ve zamanaşımı süresi başlar. 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin varlığının kabulünde; tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararların karşılanması amacını güden Devletin tazmini sorumluğu ise; mülkiyetin el değiştirdiği veya mülkiyetin elden çıktığı ve benzeri biçimlerde mülkiyet hakkına müdahalenin gerçekleştiği, diğer bir anlatımla, bir yerin kamu malı niteliğinde orman veya mera, yaylak, kışlak olması, kıyı kenar çizgisi içerisinde kumluk alanda kalması nedeniyle tapu kaydını iptal eden mahkeme kararının kesinleştiği veya usulsuz işlemin yapıldığı tarihte başlar. Bu durumda, taşınmazın makul ve gerçek değerinin saptanmasında dava tarihi değil, mülkiyet hakkına müdahalenin gerçekleştiği ve zararın doğduğu tarih esas alınmalıdır.
Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, …. Müdürlüğünün davalı sıfatı yoktur. Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulunun HGK.2010/7-70-86 sayılı kararında da değinildiği gibi, aleyhine dava açılanların davalı sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. HUMK. 179/…maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafların ve varsa kanuni temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi gereklidir. Bu bildirim esnasında yapılan yanlışlıklardan bazıları, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, oluşan hataların giderilmesi, davalının temsilcisinde yanılmış olması halinde olduğu gibi olanak dahilindedir.
Somut olayda, …. Müdürlüğünün davalı gösterilmesinin ve Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmanın temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi, davanın Hazineye yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak verilmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması öncelikle gerekirdi.
Nevarki; dava konusu taşınmaz son satış işleminden sonra intikal görmemiştir. Davacı tarafından, azilname gözetilmeksizin yapılan yolsuz tescil iddiasıyla, tapu iptali tescil davası açılması mümkündür. Taşınmazın aynına ilişkin olarak tapu iptali ve tescili istemiyle açılacak dava sonunda, taşınmazın aynen iadesinin mümkün olduğu hallerde tazminat davası açılamaz. Mahkemece, davacı tarafından azilnameye rağmen tapuda usûlsüz işlem yaptıran kişi aleyhine, ayın davası açılıp açılmadığı araştırılmaksızın tazminat davasının kabul edilmesi doğru değildir.
Kabulüne göre de; kararın hüküm kısmında ıslah tarihinin ….05.2013 tarihi olması gerekirken bunun yerine ….05.2012 tarihinin yazılması da doğru görülmemiştir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA …/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.