Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/2478 E. 2016/3518 K. 28.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2478
KARAR NO : 2016/3518
KARAR TARİHİ : 28.03.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı gerçek kişi vekili ….07.2011 havale tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin maliki olduğu 801 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde “6831 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kalmaktadır. Tedavüle yönelik işlem yapılamaz” şeklinde şerh bulunduğunu, müvekkilinin bu şerhin terkini için açtığı davanın da reddedildiğini, müvekkilinin taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin bu şerhle ortadan kaldırıldığı ve müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığından bahisle 801 sayılı parselin dava tarihi itibariyle piyasa sürüm (rayiç) değeri ile bu taşınmaza müvekkilinin yaptığı masrafın tespitine, anılan taşınmazın mahkemece tespit edilecek sürüm değerinin 250.000,00-TL’lik kısmı ile yine mahkemece tespit edilecek iyileştirme masrafları tutarının 275.000,00-TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak müvekkiline verilmesi istekleriyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan zarar iddiasına dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın esastan reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ….05.2015 tarih ve 2013/1860 Esas – 2015/1451 Karar sayılı ilâmında da benimsendiği üzere; ilke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiilî ve hukukî sebeplere göre 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi çerçevesinde hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olay nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından sözedilebilir. Böyle bir durum sözkonusu olduğunda mahkemenin yargılamaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda mahkemenin bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerekir. Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle dava konusuz kalabilir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olayda; dava açıldıktan sonra ancak karar tarihinden önce …/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun” …/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.
6292 sayılı Kanunla …/…/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile …/…1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun …B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Anılan kanun ile davacının taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını kısıtlayan 6831 sayılı Kanunun …B madde şerhinin re’sen silinmesi ve tapuda gerçek kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlara yönelik olarak Hazine tarafından …A veya …B madde iddiasıyla dava açılamayacağı veya açılmış ise vazgeçileceği yönünde emredici hüküm ihdas edilmiştir. Bu durum karşısında davacının açtığı davanın konusuz kaldığının kabulü gerekir. Konusuz kalan dava hakkında verilecek karar ise “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde olmalıdır. Bu sebeple, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden de 6100 sayılı Kanunun 331. maddesindeki düzenleme gereğince yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine …/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.