Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/2425 E. 2016/2070 K. 22.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2425
KARAR NO : 2016/2070
KARAR TARİHİ : 22.02.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı gerçek kişi vekili 19.11.2013 havale tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin maliki olduğu 2010 sayılı parselin orman sayılan yer olduğu gerekçesiyle tapu kaydının 2013 yılında kesinleşen mahkeme kararıyla iptal edildiğinden bahisle fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla 1.000,00.-TL maddî tazminatın taşınmazın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Daha sonra 11.07.2014 tarihli harçsız ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini artırarak toplamda 73.500,00-TL tazminat isteğinde bulunmuştur.
Tazminat istemine dayanak 2010 parsel sayılı taşınmaz tarla niteliğiyle ve 2450,00 m² yüzölçümüyle davacı adına tapuda kayıtlı iken, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.11.2012 gün ve 2012/226 – 2012/474 sayılı kararı ile 2010 sayılı parselin bir kısmının kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı, bir kısmının eski tarihli resmi belgelere göre orman sayılan yer olduğu gerekçesiyle dava konusu parselin hükme dayanak bilirkişi raporuna ekli krokide (A1), (A2) ve (B) ile gösterilen sırasıyla 2362,51 m²; 9,12 m² ve 78,37 m² yüzölçümlü bölümlerinin (yani parselin tamamının) tapu kaydının iptali ile bu bölümlerin orman niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek 10.09.2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve 73.500,00.-TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği 10.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın kısmen veya tamamen olduğuna bakılmaksızın taraflar aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Ancak ıslah işlemi harca tabi bir işlem olup ıslah edilen husus değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü yer almaktadır. Bu kanunî düzenleme gereğince ıslah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilâm harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel
Kurulunun 24.12.2013 gün ve 2013/21-445 E. – 2013/1625 K. sayılı kararında da bu görüş benimsenmiştir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 1.000.-TL olarak açıkladığı tazminat talebini, 11.07.2014 tarihli dilekçe ile 73.500,00.-TL’ye arttırmış ise de ıslah harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, ıslah harcını tamamlamak üzere davacıya süre ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken harcı yatırılmayan ıslah beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 22/02/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.