Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/2406 E. 2016/4268 K. 11.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2406
KARAR NO : 2016/4268
KARAR TARİHİ : 11.04.2016

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 07/09/2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin…vatandaşı olup, kök miras bırakan… kızı…’dan miras yolu ile intikal eden,…ada 12 parsel sayılı, halen …Büyükşehir Belediyesi adına kayıtlı taşınmazlar ile 613 ada 10 parsel sayılı, halen …Vakfı adına kayıtlı taşınmaz ve 613 ada 27, 559 ada 27 parsel sayılı, halen özel şahıslar adına kayıtlı taşınmazlar ile ilgili olarak, …mirasçıları tarafından, tapu malikleri aleyhine…2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davasının yargılaması sonunda 10/12/1995 gün 1993/437 – 1995/640 sayılı karar ile hak düşürücü süre yönünden davanın reddine dair verilen kararın kesinleştiğini, taşınmazların korunamayan sicilleri nedeniyle değerinin tespit edilmesi ve şimdilik 10.000,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, taşınmazlarla ilgili tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın 09/09/1996 tarihinde kesinleştiği, Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince zararın tazmini için Borçlar Kanununun 146. maddesinde yazılı 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin 1953 yılında yapıldığı ve davacıların kadastro tespitine itiraz etmemeleri nedeniyle davalılar adına tapu kaydı oluştuğu, kök muris … mirasçıları tarafından davalılar aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/437 – 1995/640 sayılı kararıyla 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hakdüşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddedildiği ve 09/09/1996 tarihinde kesinleştiği, TMK’nın 1007. maddesine dayanılarak açılan tazminat davaları için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 125.) maddesinde yazılı 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanmasının söz konusu olduğu davada, tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın kesinleştiği 1996 yılından itibaren 10 yıllık süre içinde dava açılmaması nedeniyle bu sürenin geçtiği, davalı Hazinenin de zamanaşımı itirazında bulunduğu gözönüne alındığında davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 11/04/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.