Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/2185 E. 2015/12551 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2185
KARAR NO : 2015/12551
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2014
NUMARASI : 2013/442-2014/285
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALI : V.. H..

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı V.. H.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi 02.09.2013 tarihli dava dilekçesi ile, Akbaba köyü 206 parsel sayılı taşınmazın, dava dilekçesine ekli krokide (A) ve (B) ile gösterilen kısımlarının orman sınırları içinde kaldığını bildirerek, bu kısımların tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 206 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile, 12/03/2014 tarihli harita mühendisi bilirkişi raporunda (A) ve (B) ile krokide yeşil renkle gösterilen 17.224,07 m² kısmın ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, harç ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı V.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 1939 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu, 29.11.1974 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2. madde uygulaması, 1985 yılında yapılarak kesinleşen 2896 sayılı Kanun gereğince yapılan 2/B madde çalışmaları ile 22.03.1988’de 6 ay süre ile ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun gereğince yapılan 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi raporlarına göre; çekişmeli taşınmazın (A) ve (B) işaretli bölümlerinin kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A. maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve aynı Kanunun 17. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 11. maddesine göre; “bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2, 3 ve 4. paragraflarının kaldırılarak, yerine “6099 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/12/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.