Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/2035 E. 2015/10715 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2035
KARAR NO : 2015/10715
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2014
NUMARASI : 2014/761 – 2014/367
DAVACI : O.. T..
DAVALILAR : E.. S.. – M.. S..
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk ile İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satışa konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, davalının 4077 sayılı Kanun kapsamında satıcı kavramına uyduğu ve ihtilafın tüketici mahkemelerinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Tüketici Mahkemesi tarafından ise, dosya içerisinde bulunan 01/03/2013 tarihli davacısı T.. Y.. ve vekili davalısı O.. T.. vekili tarafından imzalanmış olan sulh ve ibra sözleşmesinde Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2012/297 E. sayılı dosyada görülmekte olan ve davanın konusunu … plaka aracın satımı sonrasında aracın hırsızlık mahsulü olduğu gerekçesiyle zaptedilmesinden kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olarak davalı O.. T..’ün davacı T.. Y..’a 04/03/2013 tarihinde 12.700.-TL’nin ödenmesinin kararlaştırılmış olduğu, esasında bu davanın temelininde belirtilen ibraname nedeniyle oluşan zararın aracın ilk satın alındığı davalılardan tahsiline ilişkin olduğu, buradaki ilişkinin temel alım satım ilişkisinden ayrı ve bağımsız bir hukukî ilişkiye büründüğü ve genel mahkemenin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Davanın belirtilen niteliği ve tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, davalının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “satıcı” tanımına girdiği, davacının davalılardan satın aldığı aracın ayıplı çıkması nedeniyle uğradığı zararın tahsilini talep ettiği anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.