Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/16668 E. 2017/4507 K. 17.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16668
KARAR NO : 2017/4507
KARAR TARİHİ : 17.05.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

….köyü 102 ada 477 nolu 35697700.68 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Hazine adına orman niteliği ile tapuda kayıtlıdır. Davacı …, vergi kaydı ve zilyetliğe dayanarak, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendisine ait olduğunu iddia etmiş, tapunun kısmen iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğu, (B) harfi ile gösterilen bölümün orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3394,44 m² yüzölçümlü bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı … Yönetimi tarafından taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan 20. Hukuk Dairesinin 2012/3659-11033 E. K. sayılı ilamında dava tapu iptali ve tescili davası niteliğinde olduğundan, tapu maliki Hazine davaya dahil edilmeden, yokluğunda yargılama yapılması, tanık dinlenmemesi, ayrıca, davacının tutunduğu 1937 tarih ve 30 tahrir numaralı vergi kaydının kapsamı hakkında fen bilirkişiden denetime elverişli krokili rapor alınmamasnın doğru görülmediği belirtilerek, mahkemece; tapu maliki Hazine davaya dahil edilerek, önceki bilirkişiler dışında bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi bilirkişi ile yeniden yapılacak uygulama ve keşifte, taraflardan tanıkları sorulup, H.Y.Y.’nın 259 ve 261. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın temyize konu bölümünün öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, baraj yapımından önceki kullanım durumu, ne zaman toprak yığın alanı haline geldiği hususlarında tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmelidir. 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 03.07.2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, mahkemece, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile getirtilerek bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, tutunulan vergi kaydı genişletilebilir sınırları da içerdiğinden, komşu kayıtlardan yararlanmak ve sabit sınırdan başlamak üzere yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı

belirlenmeli, yeni tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ile 1/5000 ölçekli fotogrametrik esasta hazırlanmış kadastro paftasının getirtilerek, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının (1/50000 ölçekli olarak) ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilecek rapor alınmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamı sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddine Adana ili Saimbeyli ilçesi Eyüplü köyü 102 ada 477 parsel sayılı taşınmazın 5/1/2015 tarihli fen raporunda (A) harfi ile gösterilen 3394,53 m2’lik kısmının iptali ile yeni parsel numarası ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş hükmü davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 08.10.2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Dava konusu taşınmaz orman kadastrosunda orman sınırları içerisinde bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu 102 ada 477 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 17/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.