Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/16642 E. 2017/4541 K. 17.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16642
KARAR NO : 2017/4541
KARAR TARİHİ : 17.05.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, … köyü 159 ada 12 parsel sayılı 9171 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, maliki belirlenmediğinden tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacılar, taşınmazda zilyet oldukları iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, M.Emin Akbulut’un davasının feragatten reddine, …’in davasının kabulüne ve dava konusu parselin davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 07.05.2013 tarih ve 2013/732 – 5147 E.K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…mahkemece, …’in dava ettiği çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki; öncelikle davacı … 12 sayılı parseli dava etmiş, ancak; taşınmazının güneyde 103 ada 1 sayılı parsel içinde kaldığı anlaşılmakla davacı davasından vazgeçmiş, uzman bilirkişi raporunda …’un dava konusu ettiği ve sonradan vazgeçmeye konu olan 103 ada 1 parsel sayılı orman parseli içinde kalan (A) harfi ile işaretli taşınmaz bölümü incelenmiş ve bu bölümün orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş, buranın kuzey sınırında kalan ve …’in dava ettiği 12 parsel sayılı taşınmaz incelenmemiştir. Mahkeme gözlemi ve ziraat bilirkişi raporundan 12 sayılı parselin fıstıklık olduğu, eğimin % 35-40 civarında bulunduğu, yüksek eğimin fıstıkçılık yapılmasına engel teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Ancak, fıstıkların yaşı, sayısı, dikme olup olmadığı konusu da araştırılmamıştır. O halde, mahkemece yeniden yapılacak keşifte, ziraat uzmanı bilirkişiden taşınmazdaki ağaçların sayısı, yaşı, dikme olup olmadığı ve taşınmazdaki dağılımının gösterildiği krokili rapor alınmalı, çekişmeli 12 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına tespit edilmiş olduğundan, hem yöreye ait en eski (1953) tarihli; hem de tesbit tarihinden 15-20 yıl önceki yıllara ait memleket haritası ve bunların yapımına esas alınan hava fotoğrafları getirtilerek, hava fotoğrafları steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin ne olduğu belirlenmeli, orman sayılmayan yerlerden ise zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, uzman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazla memleket haritasında aynı konumda olan (A) harfi ile işaretli bölümün yüksek eğimli ve çalılık olması nedeniyle orman sayılan yerlerden olduğunun bildirildiği gözönünde bulundurulmalı, yüksek eğimli ve çalılık niteliğindeki yerlerin 20.11.2012 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 16/ı maddesi gereğince toprak

muhafaza karakteri taşıyacağı ve bu tür yerler orman rejimine girdiğinden herhangi bir nedenle orman kadastro sınırlarının dışında bırakılmış olmalarının bu yerlerin orman olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı ve 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7/1. maddesi gereğince herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış orman olmaları nedeniyle her zaman orman sınırı içine alınabilecekleri gözönünde bulundurulmalı, tüm deliller çerçevesinde karar verilmelidir…” denilmektedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu asıl dosya davacısı … tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, birleştirilen dosya davacısı … davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın Hazine adına olan tespitinin iptali ile fıstıklık vasfı ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 17/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.