Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/16637 E. 2017/4426 K. 16.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16637
KARAR NO : 2017/4426
KARAR TARİHİ : 16.05.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ….. Mevkii 2573 parsel 929,26 m2 yüzölçümü ile taşlık vasfıyla; 2581 parsel 2.971,65 m2 yüzölçümü ile tarla vasfıyla ve 2593 parsel 5.342,16 m2 yüzölçümü ile taşlık çalılık vasfı ile asliye hukuk mahkemesinin 2009/198 Esas sayılı dosyasında davalı oldukları belirtilerek 2013 yılında tespit görmüşlerdir.
Davacı vekili 08.05.2009 tarihli dilekçesinde hudutlarını bildirdiği taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescilini istemiştir.
Asliye hukuk mahkemesince davalı taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiğinden görevsizlik kararı ile dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece davanın reddine dava konusu taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1976 yılında orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış ve kesinleşmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
Nitekim, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1)….. illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2) ….büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.

3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm, Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip karar verilmesi isabetsiz olup, davalı belde belediyesinin 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği karar tarihinden önce kaldırılarak mahalle olarak ilçe belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince işlem yapılması için belde belediyesinin bağlı bulunduğu ilçe belediye başkanlığı yanında ayrıca Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilerek, taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra bildireceği deliller de toplanıp oluşacak sonuç kapsamında işin esası hakkında hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/05/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.