Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/16540 E. 2017/4667 K. 29.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16540
KARAR NO : 2017/4667
KARAR TARİHİ : 29.05.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı …. Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında …. köyü 174 ada 14 parsel sayılı 11.907,54 m² ve 177 ada 17 parsel sayılı 112.663,22 m² yüzölçümündeki taşınmaz, …. vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı …. Yönetimi 28.02.2013 havale tarihli dilekçesi ile …. köyünde 3402 sayılı Kanun hükümlerince yapılan kadastro sırasında …. sınırları içinde kalan bir kısım yerlerin yol, dere, gölet gibi tespit harici bırakıldığını ve yine 174 ada 14 nolu parsel sayılı taşınmazın 177 ada 17 sayılı parselin devamı olmasına rağmen ayrı parsel numarası verildiğini belirterek 174 ada 14 sayılı parselin 177 ada 17 parsel sayılı …. parseli ile birleştirilmesini ve …. sınırları içerisinde kalmasına rağmen, tespit harici bırkılan yol dere gibi bölümlerin 177 ada 17 parsel sayılı taşınmaza dahil edilmesini talep etmiş, mahkemece davacı …. Yönetiminin davasının kabulü ile …. …. köyü 174 ada 14 sayılı parsele ait kadastro tutanağının iptali ile 11.907,54 m² olan bu alanın …. …. köyü 177 ada 17 sayılı parsele dahil edilerek 177 ada 17 sayılı parselin …. niteliği ile Hazine adına tapuya tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı …. Yönetimi tarafından yol olan bölümler hakkında karar verilmediği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Dava 6292 sayılı Kanunun 11/10. maddesine göre yapılan düzeltme işlemine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 10.12.1940 tarihinde yapılıp kesinleşen …. kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması 07.07.1977 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Bu işlemlerden sonra, yörede 2896 sayılı Kanuna göre 08.11.1985 tarihinde 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre …. kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 27.02.1989 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşmiştir. 2010 yılında gerçekleştirilen kullanım kadaatrosu çalışmaları mevcuttur.
Mahkemece davacı …. Yönetiminin 174 ada 14 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının kabulüne karar verilmiş ise de bu taşınmazla birlikte dava konusu olup yol olarak tespit harici bırakılan bölüme ilişkin karar verilmediği anlaşılmaktradır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen ve davaya konu 174 ada 14 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde yer alan bölümün yol olarak belirlendiği ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 16/B-son maddesinde “yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir” hükmüne yer verilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 26. maddesinde ise “Kadastro Mahkemesinin yetkisinin her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlayacağı hüküm altına alınmıştır”.Bu durumda; yol olarak tespit harici bırakılan ve bilirkişi raporunda (A) harfi ile

gösterilen bölümün de 174 ada 14 parsel sayılı taşınmazla birlikte davalı olduğu ve dava konusu edilen bu yer hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği ve paftasında gösterildiği anlaşıldığından, yol olarak tespit harici bırakılan bölüme ilişkin uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması amacıyla mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekmesine rağmen davaya devamla bu bölüm hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı …. Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.