Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/16468 E. 2017/4219 K. 10.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16468
KARAR NO : 2017/4219
KARAR TARİHİ : 10.05.2017

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı …. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Yörede 1952 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 6 pafta 489 parsel sayısı 24250 m2 yüzölçümüyle belgesizden zilyetlik nedeniyle …. adına tespit edilmiştir. Çekişmeli … mahallesinde kain 09.02.1999 tarih ve 790 yevmiye nolu imar uygulaması neticesinde 489 sayılı parselin ifraz edilmesinden oluşan 8216 ada 9 parsel sayılı 643 m2 yüzölçümündeki taşınmaz arsa niteliğiyle davalılar adına (imar-satış edinme sebepleriyle) müştereken tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın 63 m2’lik kısmının yörede yapılan orman kadastro çalışmalarında orman sınırları içinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini ve müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişisinin 03/04/2014 tarihli raporunda gösterilen 63 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, bu kısma davalıların müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı …. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 14.04.1997 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Tapulama çalışması 1952 yılında yapılmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda belirtilen 63 m2’lik bölümünün orman sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de hükme esas alınan uzman bilirkişi raporları hükme yeterli değildir, orman bilirkişi, taşınmazın orman kadastro haritasında 54-55 OS hattının orman olarak belirlenen batı kısmında kaldığını belirtmekte olup, bu tespit bir örneği dosyada mevcut olan orman kadastro tutanaklarına aykırı düşmektedir. Şöyle ki; yörede 1997 yılında yapılan orman kadastrosu tutanaklarının sayfa: 20-21-22 başlıklı bölümünde aynen, 53 nolu O.S. noktasından itibaren orman sınır hattının tapulama parsel sınırına aynen uyarak sağ taraf Devlet ormanı sol taraf ….’e ait 489 nolu, 2178 nolu, ….’a ait 217, 215 nolu, Hazineye ait 214 nolu, …. ve ortaklarına ait 212 nolu, Ali Kısaç’a ait 214 nolu, ….’a ait 211 nolu ve tekrar 214 nolu tapulama parselleri olmak üzere takiben Hazineye ait 214 nolu tapulama parselinin batı kenarının ….’a ait 215 nolu tapulama parselinin kuzeybatı köşesinin takım yaptığı yere geldiği tespit edilerek buraya ağaç kazığa 54 nolu O.S. noktası tesis edildi. 54 nolu O.S. noktasından itibaren orman sınır hattının tapulama parsel sınırına aynen uyarak sağ taraf Devlet ormanı, sol taraf ….’a ait 215 nolu, ….’a ait 217 nolu 2178 nolu ….’e ait 489 nolu Hazineye ait 517 nolu köy tüzelkişiliğine ait 515 ve 514 nolu A. Coşkun’a ait 494 nolu tapulama parselleri olmak üzere

takiben 494 nolu tapulama parselinin kuzey köşesine geldiği tespit edilerek buraya beton sınır kazığa 55 nolu O.S. noktası tesis edildi denilmektedir. Mahkemece bu yönler üzerinde durularak uyumsuzluk ve çelişkiler giderilmemiştir. Tahdit tutanakları ile çelişen krokiye dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu haliyle uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı net olarak anlaşılamamaktadır. Keza dosyada imar uygulama planları ve taşınmazın ifrazına dair belgelerde bulunmamaktadır.
O halde, mahkemece, orman kadastro haritalarının yapımında kullanılan en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları bulundukları yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen …. Bakanlığı (…. İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resm Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, 52-53-54-55 numaralı orman sınır noktalarını gösterir şekilde çekişmeli ve komşu taşınmazların eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları, ilk tahdit haritası, aplikasyon haritalarına göre konumu 1/5000’lik genel kadastro paftası üzerinde duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı,taşınmazın bu haritalara göre yapılan uygulamalarla ilgili konumlarını ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek ve çekişmeli taşınmazın (X) ve (Y) değerlerini gösterir şekilde koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davalı …..’ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/05/2017 günü oybirliği ile karar verildi.