Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/16424 E. 2017/4316 K. 11.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16424
KARAR NO : 2017/4316
KARAR TARİHİ : 11.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 11/04/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan ve ….Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/223 E. – 1998/3 K. sayılı dosyasında görülen tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu 125 ada 68 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde kaldığı ve …. Kadastro Mahkemesinin 1992/41 E. – 1996/77 K. sayılı dosyasında öncesi itibariyle de orman sayılan yerlerden olduğu tespit edilmiş olduğundan açılan davanın reddine ilişkin kurulan hükmün Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 26/05/1998 gün ve 1998/2254 E. – 2342 K. sayılı kararı ile davacılar tarafından süresi içerisinde orman kadastrosuna itiraz davası açılmadığından orman tahdidinin kesinleşeceği ve tahdit içerisinde kalan dava konusu yerin tapu kaydına ve zilyetliğe dayalı olarak kazanılamacağı gerekçe gösterilerek onanarak kesinleştiğini ancak Anayasa Mahkemesinin 2012/108 E. – 2013/64 K. sayılı kararı ile 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümlelerinin Anayasaya aykırı olduklarının tespit edildiğini ve iptallerine karar verildiğini, ilgili Anayasa Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın yargılamanın yenilenmesini düzenleyen 374/1-ç bendinde yer alan “yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” şeklindeki düzenleme kapsamında yer alıp ayrıca aynı maddenin (i) bendinde yer alan “Kararın İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokolleirn ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş mahkeme kararıyla tespit eidlmiş olması” şeklindeki düzenleme kapsamında yer aldığını belirterek yargılamanın yenilenmesini istemiştir.
Mahkemece, yargılamanın yenilenmesi koşullarının somut olayda bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil davasına ilişkin olarak açılan yargılamanın yenilenmesi davasıdır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve HMK’nın 374. maddesinde sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden hiçbirinin somut olayda oluşmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 11/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.