Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/16373 E. 2017/4226 K. 10.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16373
KARAR NO : 2017/4226
KARAR TARİHİ : 10.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili 30/01/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile İzmir İli Mera Komisyonunca tespit ve tahdidi yapılan taşınmazların fiilen eylemli kızılçam ormanı olduğunu, Devlet ormanına bitişik olduğunu, parsellerin üzerinde 3 hektardan büyük orman alanı olduğu, mera özelliği taşımadığını … köyü 2632, 2639 ve 2758 sayılı parsellerin orman olan kısmına yönelik mera tahsis kararının iptaline mera özel sicilindeki kayıtların silinerek orman olan kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi sonrası mahkemece davanın … Belediyesine ihbarına karar verilmiştir.
Mahkemece davacı Orman Yönetiminin Hazine ve köy tüzel kişiliğine karşı açtığı davanın kabulüne, 2632, 2639 ve 2758 de kayıtlı taşınmazların bilirkişi raporuna göre orman olduğu belirtildiğinden mera tahsis kararının iptali ile mera özel sicilindeki kayıtların silinerek orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, tarım il müdürlüğü mera komisyon başkanlığı hakkında acılan davanın husumet noktasından reddine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mera tahsis kararının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 3116 sayılı Kanuna göre 1941 yılında yapılmıştır. Taşınmazlar 2013 yılında mera komisyonunca 4342 sayılı Kanuna göre yapılan çalışmalarda mera vasfıyla orta malı olarak tespit görmüş olup mera tespit ve tahdit çalışmaları 28/10/2013 – 26/11/2013 tarihleri arasında ilân edilmiş, Orman Yönetiminin itirazı reddedilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hüküm tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içinde yer alan Yukarıbey köyünün tüzel kişiliği sona ermiş olup, 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca, yerine, bağlı bulunduğu … İlçe Belediye Başkanlığı geçmiştir. Bu durumda; 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, Yukarıbey köyünün bağlı bulunduğu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının da huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde anılan kurum davaya dahil edilmeden, davanın esası hakkında hüküm kurulmuş, hüküm tarihinden

sonra sadece … Belediye Başkanlığına gerekçeli karar tebliğ edilerek savunma hakkı da kısıtlanmıştır. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın re’sen gözetilmelidir. Bu usul eksikliğinin giderilmesi, ileri doğabilecek telafisi mümkün olmayan hukuki sonuçlar ve usuli kazanılmış haklar bakımından zorunludur.
Bu sebeplerle; 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, köy tüzel kişiliklerinin tüzel kişilikleri sona erdiğinden ve açılan davalarda temsil sıfatları bulunmadığından il belediye başkanlıkları davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeli, taraf teşkili sağlanmalı, bu nedenle dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, açılan davaya karşı diyecekleri sorulmalı kendilerine savunma hakkı verilerek ileri sürecekleri yazılı delilleri toplanmalı bundan sonra işin esası hakkında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmaya bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.