YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16286
KARAR NO : 2016/2177
KARAR TARİHİ : 23.02.2016
MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada … 3. Tüketici ile … 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırılık nedeni ile sözleşmenin sona erdiğinin tespiti ve maddi tazminat istemine ilişkindir.
… 3. Tüketici Mahkemesince, davacının tüketici olmayıp tacir gibi hareket ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, taraflar arasındaki işlemin tüketici ilişkisi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi (I) bendinde “gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini tüketici işlemi kapsamına almıştır. Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirlenmiştir.
6502 sayılı Kanunun 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK’nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edilnmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir.
Somut olayda, davacı vekilinin, taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, davacının inşaat yapılması amacıyla taşınmazı teslim ettiği ancak davalının sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve sözleşmenin feshine neden olduğu iddasıyla, sözleşmenin sona erdiğinin tespiti ile uğranılan zararların tazmini istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı, davalı şirket tacir ise de, davacının gerçek kişi olup, tacir olmadığı, anlaşılmakla, davanın HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Her ne kadar, görev uyuşmazlığı, tüketici mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasında ise de, görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Dosyada, asliye hukuk mahkemesi tarafından verilen bir görevsizlik kararı yok ise de, tüketici ve asliye ticaret mahkemelerinin, verilen görevsizlik kararları ile davadan çekildikleri ve 6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesi uyarınca da Yargıtayca yargı yeri belirlenmesi gerektiğinden, … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak tayin edilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.