Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/16179 E. 2017/4110 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16179
KARAR NO : 2017/4110
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 23/12/2014 havale tarihli dilekçesinde sınırlarını bildirdiği …. ilçesi …. köyünde bulunan ve tapuda kayıtlı olmayan 10.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazı davacıların murisleri ile birlikte 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız olarak zilyetliğinde bulundurduğunu belirterek taşınmazların davacılar adına tapuya tescilini talep etmiş, mahkemece açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, … mahallesi (eskisi köy olan) …. mevkiinde bulunan 11/05/2015 tarihli fen bilirkişileri raporu ve ekindeki krokide (A) harfi ile sarı renkle gösterilen 2.856,84 m²’lik kısma 172 adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacılar adına veraset belgesindeki hisseleri oranında kayıt ve tesciline, Davacı tarafın 11/05/2015 tarihli fen bilirkişileri raporunda (B), (C) ve (D) harfleriyle gösterilen kısımlara yönelik tescil talebinin reddine, karar verilmiş ve hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 1992 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1963 yılında yapılmış, taşınmaz taşlık ve çalılık niteliğiyle tapulama harici bırakılmıştır.
4721 sayılı Medeni Kanunun 713/3 maddesi uyarınca, tescil davalarının Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılması gerekir 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile … Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içinde yer alan Ulukapı Köyünün tüzel kişiliği sona ermiş olup, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca, yerine, bağlı bulunduğu …. İlçe Belediye Başkanlığı geçmiştir. Bu durumda, 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, Ulukapı köyünün bağlı bulunduğu … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve …. Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde … Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın re’sen gözetilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 08/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.