Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/16150 E. 2017/4209 K. 10.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16150
KARAR NO : 2017/4209
KARAR TARİHİ : 10.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada verilen hüküm davacı Hazine ve davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Çekişmeli …. mahallesi (köyü), Elmalıgür mevki 109 ada 311 parsel sayılı 19946,37 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapuda davalı … (müteveffa) adına kayıtlıdır.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından onanmasına dair karar verilip kesinleşen hükmün ilişkin olduğu davanın davacısı ….Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi, yine o dava davalısı gerçek kişiye husumet yönelterek umuma ait su kaynağına haksız müdahalede bulunduğunu ileri sürerek vaki müdahalenin ve muarazanın önlenmesine, eski halin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen dosyanın davacısı Hazine davalı … Yıldırım’a husumet yönelterek; 109 ada 311 parsel sayılı taşınmazın 1994 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tapuya tescil edildiğini, taşınmazın büyük bir kısmının kayalık, dere yatağı gibi tarım yapılamayan arazi olduğunu, bu kısımda davalının zilyetliğinin bulunmadığını açıklayarak uyuşmazlık konusu taşınmazın imar-ihya edilmeyen ve davalının zilyetliğinde bulunmayan kısmının tapu kaydının iptaline, Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, birleşen dosyadaki Hazine tarafından açılan davanın reddine, asıl dava olan 1997/25 Esas sayılı dosyadaki davanın kabulüyle 109 ada 311 parsel sayılı taşınmazın 25.11.2008 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen genel su kaynağına davalıların müdahalesinin men’ine, davalılar tarafından bu su kaynağına takılan boruların kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, müdahalenin men’i yönünden bir kısım davalılar tarafından, tapu iptali tescil davası yönünden ise Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.01.2014 tarih ve 2013/572-2014/161 sayılı kararıyla hükmün kısmen onanmasına- kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ müdahalenin önlenmesine ve su kaynağına takılan boruların kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, davacı Hazinenin temyiz itirazları yönünden; teknik bilirkişinin 20.11.2001 tarihli rapor ve krokisi ile 109 ada 311 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (D) harfleriyle gösterilen toplam 18.186,37 m2’lik kısmı meşelik, çalılık ve taşla kaplı olup bu kısımda ekonomik olarak tarım yapılması mümkün olmadığı gibi bu güne kadarda bu kısımlar üzerinde tarım yapılmamıştır. (B) harfi ile gösterilen 1250 m2’lik kısmı ile (C) harfi ile gösterilen 260 m2’lik kısmı imar ihya edilmiş olup tarıma elverişle hale getirilmiş ve üzerinde yirmi yıldır tarım yapılmaktadır. Krokide (E) harfi ile gösterilen 150 m2’lik taşınmaz bölümünde ise hali hazırda tarım yapılmamakla birlikte yaşları 5 ila 20 arasında

değişen 5 adet kavak ağacı bulunmaktadır. Ayrıca taşınmazın (A), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen kısımlarının imar ve ihya çalışmasının yapılmadığı bu kısımların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi raporlarındaki bu tespitlere göre uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümleri Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve imar ve ihyası yapılmayan, bu niteliği itibariyle de zilyetlikle kazanılması mümkün olmayan yerlerdendir. Taşınmazın belirlenen bu niteliğine göre TMK’nın 715 ve 999. maddeleri ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/c maddesine göre zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığından taşınmazın krokide (A), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen kısımlarına ilişkin davacı Hazine’nin davasının kabulü ile davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline, bu taşınmaz bölümlerinin tarıma elverişli hale getirilmemesi ve meşelik, çalılık ve kayalık niteliğinde bulunması sebebiyle bu kısımlara ilişkin tapu kaydının terkinine, reddedilen ve krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlar arasındaki bağlantının kesilmesi sebebiyle (B) harfi ile gösterilen kısmın aynı ada parsel numarası ile bırakılmasına, (C) harfi ile gösterilen kısmın ise aynı adada son parsel numarası verilmek suretiyle davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle bu taşınmaz bölümleri yönünden de davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Taşınmazın krokide (A), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümlerine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına” karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile, dava konusu taşınmazın 20/11/2001 tarihli teknik bilirkişisi ile 21/11/2001 tarihli Ziraat Bilirkişisi rapor ve krokilerinde (AH) ile gösterilen 14114,37 m2, (D) harfi ile gösterilen 4072 m², (E) harfi ile gösterilen 150 m2 bölümlerin meşelik, çalılık ve kayalık niteliğinde bulunması sebebiyle tapu kaydının terkinine, (B) harfi ile gösterilen 1250 m2 ile (C) harfi ile gösterilen 360 m2 olan kısımlar arasındaki bağlantının kesilmesi sebebiyle (B) harfi ile gösterilen kısmın aynı ada parsel numarası ile bırakılmasına, (C) harfi ile gösterilen kısmın ise aynı adada son parsel numarası verilmek suretiyle davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastrodan önceki nedene dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu ilk defa 1971 yılında yapılıp kesinleşmiştir. 1988 yılında daha önce sınırlandırılması yapılmış yerlerde 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, evvelce sınırlandırılması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu yapılmış 18.10.1996 yılında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.01.2014 tarih ve 2013/572-2014/161 sayılı bozma kararı uyarınca işlem yapılarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; fiilen orman olduğu saptanan taşınmazın (A), (D) ve (E) kısımlarının 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca orman niteliğiyle, bütün halinde ve tek parsel olarak Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken hüküm yerinde “ 1- Davanın kısmen kabulü ile, Aydın ili Karacasu ilçesi, Palamutçuk mahallesi (köyü), Elmalıgür mevkiinde bulunan 109 ada 311 parsel sayılı taşınmazın 20/11/2001 tarihli teknik bilirkişisi ile 21/11/2001 tarihli ziraat bilirkişisi rapor ve krokilerinde (A) harfi ile gösterilen 14114,37 m2, (D) harfi ile gösterilen 4072 m², (E) harfi ile gösterilen 150 m2 miktarındaki taşınmaza ilişkin davacı Hazinenin davasının kabulü ile davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline, bu taşınmaz bölümlerinin tarıma elverişli hale getirilmemesi ve meşelik, çalılık ve kayalık niteliğinde bulunması sebebiyle bu kısımlara ilişkin tapu kaydının terkinine, ” denilmiş olması; davacı Hazinenin temyiz dilekçesine ekli ibraz ettiği belgelerden toplam 727,88 TL yargılama gideri yaptığı anlaşıldığı halde hükümde “6-Davacı tarafından yapılan 275,00 TL yargılama giderinden ret ve kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan taktiren 137,50 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına” denilmiş olması ve 2015 yılında yürürlükte olan AAÜT’nin 13/1 maddesi yollamasıyla tarifenin 2. Kısım 2. Bölümü 7. bendi uyarınca kendisini vekille temsil ettiren Hazine yararına maktu 1500 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken “7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesaplanan 500,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine.” denilmiş olması doğru değil ise de, bu

hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “ davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline, bu taşınmaz bölümlerinin tarıma elverişli hale getirilmemesi ve meşelik, çalılık ve kayalık niteliğinde bulunması sebebiyle bu kısımlara ilişkin tapu kaydının terkinine,” cümlesi kaldırılarak, bunun yerine, “ dava konusu taşınmazın (A), (D) ve (E) ile gösterilen bölümlerinin iptaline, bu bölümlerin bütün olarak ve tek parsel halinde orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle, hükmün 6 numaralı bendinde yazılı “275,00 TL” rakamının kaldırılarak yerine “727,88 TL” yazılması, yine aynı bentde yazılı “137,50 TL” rakamının kaldırılarak yerine “363,94 TL” yazılması suretiyle ve 7 numaralı bentde yazılı olan “500,00 TL” rakamının başına “1” rakamı eklenerek “1.500,00 TL” olarak düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/05/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.