YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15978
KARAR NO : 2017/3741
KARAR TARİHİ : 27.04.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, … köyü, Kabak Kestane mevkiinde sınırlarını dava dilekçesinde belirttiği yaklaşık 50 dönüm miktarındaki tapusuz taşınmazın bir kısmını davacının 1994 yılında bir kısmını da 1996 yılında satın alarak nizasız fasılasız malik sıfatıyla kısmen cevizlik kısmen de meyve bahçesi olarak kullandığını, ancak yörede birkaç yıl önce yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın … niteliği ile tesbiti yapılan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içine alındığını ileri sürerek, yapılan tesbitin iptali ile taşınmazın davacı adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın … Yönetimi yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, … yönünden kabulü ile 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 11/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 66.434,94 m2 yüzölçümündeki dava konusu taşınmazın … köyü, Dibekderesi mevkii 28535519.68 m2 yüzölçümündeki davalı … adına kayıtlı 101 ada 1 parsel sayılı … parseli yüzölçümünden düşülerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle cevizlik ve meyve bahçesi vasfıyla davacı adına, kalan kısmın … vasfıyla davalı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 2007 yılında 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanuna göre yapılan … ve arazi kadastrosu bulunmaktadır.
Dairemiz arşivinde yapılan taramada, dava konusu taşınmaza ilişkin … (Kapatılan) Kadastro Mahkemesinin 2008/1-2013/9 sayılı dosyasının temyiz incelemesinin Dairemizin 2013/9743 – 2014/1662 sayılı dosyasında yapıldığı, taşınmazın … Kadastro Mahkemesinin 2007/56, 57, 58, 66 ve 67 sayılı dosyalarında da davalı olduğu anlaşıldığından, davaların HUMK’nın 45. maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi gerektiğine değinilerek 11.02.2014 günlü karar ile bozulduğu tespit edilmiştir.
Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için sözkonusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Ancak, davanın varlığı tutanağın kesinleşmesini önleyecektir.
Taşınmazın kadastro tutanağı, dava tarihinde kesinleşmemiş olduğuna göre, işbu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/D maddesi kapsamında kadastro mahkemesinde
derdest olan davaya katılma olarak değerlendirilmesi zorunlu olup bu açıklamalar kapsamında görevli mahkeme, genel mahkeme olmayıp kadastro mahkemesidir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, taraflarca ileri sürülmemiş olsa bile mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
Belirlenen bu duruma göre mahkemece görevsizlik kararı verilip, dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 27/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.