YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15884
KARAR NO : 2016/2038
KARAR TARİHİ : 22.02.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı … vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 11/02/2013 tarihli dilekçesinde, …, … köyü 838 sayılı parselin tapuda davacıların miras bırakanı adına kayıtlı iken, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/84 – 371 sayılı kararıyla, tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle … adına tesciline karar verildiğini, tapu kayıtlarının iptali nedeniyle oluşan zarardan …nin Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500.000,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 406.329,00.-TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın Medenî Kanunun 1007. maddesine göre tazmini istemine ilişkindir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, … köyü 838 parsel sayılı taşınmazın 1965 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu … adına tapuya tescil edildiği, 28.12.1968 tarihinde satış suretiyle davacıların murisi …’ya intikal ettiği; …nin açtığı dava sonucu, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/84-371 tarihli kararıyla taşınmazın davacıların murisi adına olan tapu kaydının iptal edilerek orman vasfıyla … adına tesciline karar verildiği ve kararın 20.11.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz, yenileme çalışmaları sonucu 176 ada 87 parsel numarasını almıştır.
…, kadastro sonucu oluşan tapu kaydına güvenerek, tapuda kayıtlı dava konusu 838 parsel sayılı taşınmazı satın alan davacı tarafın, bu tapu kaydının mahkeme kararıyla öncesi orman olduğundan bahisle iptal edilmesi sonucu oluşan davacı yan zararından, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi uyarınca sorumludur.
Davacı tarafın zararı tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleştiği 20.11.2006 tarihinde oluşmuştur.
1) Mahkemece, davanın 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde açıldığı, zararın 20.11.2006 tarihinde oluştuğu, tarım arazisi vasfında olan taşınmazın değerinin zararın oluştuğu tarih esas alınarak ve gelir metoduna göre hesaplanması gerektiği yönündeki kabulü ile taşınmazın zeytinlik vasfında olan (B) bölümüne ilişkin olarak bilirkişi raporunda, taşınmazın özellikleri de dikkate alınarak yöntemince belirlenen miktarı esas almasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, davalı …nin tüm temyiz itirazları ile davacı tarafın taşınmazın zeytinlik olan bölümünün değerine ilişkin itirazları yerinde değildir.
2) Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; yenileme çalışmaları sonucu 176 ada 87 parsel numarasını alan dava konusu taşınmazın yüzölçümü 58.937,47 m² olup, zeytinlik olan ve fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen bölümü 40.330,47 m² yüzölçümünde olduğu, taşınmazın geriye kalan ve (A) harfiyle gösterilen 18.607 m² yüzölçümündeki bölümünün çalılık olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda, (B) bölümünün 2006 yılı itibariyle değeri 406.329.-TL olarak belirlenmiştir. Çalılık olan bölüm, zeytinlik değil ise de tapuda tarla olarak kayıtlı bulunduğundan, bu bölümün tarla olarak değerlendirmeye tâbi tutulması ve bu bölüm de dikkate alınmak suretiyle davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Nitekim bilirkişi kurulu raporunda bu bölüm yönünden de inceleme yapılarak değerlendirme tarihi olan 2006 yılı itibariyle değerinin 115.140.-TL olduğu saptanmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümünün değeri de dikkate alınarak tazminata hükmedilmesi gerekirken; yalnızca (B) bölümü için belirlenen değer esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıda yazılan hususlar dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.