Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/15700 E. 2017/3350 K. 18.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15700
KARAR NO : 2017/3350
KARAR TARİHİ : 18.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay tarafından incelenmesi davacı … Yönetimi ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Çekişmeli … ili … ilçesi … mahallesi 305 parsel sayılı 25000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz “tarla” niteliğiyle davalı … ve müşterekleri adına tapuda kayıtlıdır. Tapu kaydının beyanlar hanesinde “4783 ve 5618 sayılı Kanunlara göre 25 yıl takyitlidir”, “Parselin 23400 m2’lik kısmı … tahdit sınırı içinde kalmaktadır”, “Kısmen … alanı”, “3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uygulamasına tabidir” şerhleri bulunmaktadır.
Davacı … Yönetimi dava konusu taşınmazın öteden beri kısmen kesinleşen Devlet ormanı olduğunu, bu nedenle özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek taşınmazın … alanında kalan kısmının iptali ile … vasfında … adına tesciline, davalıların taşınmaza müdahelelerinin men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın bilirkişi harita kadastro mühendisinin 04/07/2014 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 22.513,71 m²’lik kısmının tapu kaydının iptaline, davacı adına … vasfıyla tesciline, davalıların bu alana müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kesinleşmiş … tahdidine dayalı tapu iptal ve tescil ile el atmanın önlenmesi davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede arazi kadastrosu 1976 yılında, … kadastrosu 1973 yılında yapılmış, 6831 sayılı … Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi uygulama çalışmalarına 05/08/1991 tarihinde başlanmış, askı ilanı ile 25/05/1993 tarihinde kesinleşmiştir.
1- Davacı … Yönetimi ile davalı gerçek kişiler vekilinin tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazları yapılan incelemede;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi tarafından kesinleşmiş … tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün kesinleşen … tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, (B) harfi ile gösterilen bölümün ise kesinleşmiş tahdit sınırları dışında kaldığı belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanunun 93. maddelerinde ormanlar üzerinde herhangi bir şerh konulamayacağı düzenlemesi karşısında mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen bölümünün … niteliği ile … adına tesciline karar verildiği halde, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesine karar verilmemesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün
düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Bu nedenle hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yazılı “davalılar adına olan tapu kaydının” ibaresinden sonra “iptali ile” kelimelerinden önce gelmek üzere “ve beyanlar hanesinde yazılı tüm şerhlerin” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalılar vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu taşınmaz, davalılar tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalılar tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından mahkemece davalıların dava konusu taşınmaza elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin ve davalı gerçek kişiler vekilinin tapu iptali ve tescil kararı hakkındaki temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yukarıda yazılı şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine,
3) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişiler vekilinin elatmanın önlenmesine dair karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA 18/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.